The Sun and the Moon
Güneş ve Ay
![[Resim: 2jbm5O.jpg]](http://i.hizliresim.com/2jbm5O.jpg)
Bir zamanlar, sadece yıldız varken Güneş ve Ay'ın şafağının bir süre önce, vaktiyle oğlu ve kızı ile yoksul bir kadın yaşardı. Haesik, iki yaş büyük, bilge ve sorumlu oğlu olmakla beraber kızı Dalsun, masum ve güvenilir genç kalbi vardı. Kadın geçinmek için diğer ailelerin ev işlerini yapardı. Bir gün, kadın zengin bir adamın partisi için çalışmaya gitti ve oradan birkaç pirinç keki aldı.
"Benim çocuklarım aç olmalı," dedi kadın aceleyle evde.
Evine giderken, büyük bir kaplanla karşılaştı. ''Bana pirinç kekinden bir parça ver o zaman seni yemeyeceğim'' dedi kaplan. Kadın kaplana pirinç kekinden bir parça verdi. Ama kaplan kadını takip etti.
'Bana pirinç kekinden bir parça ver o zaman seni yemeyeceğim'' diye tekrarladı kaplan. Kadın pirinç kekinden başka bir parça daha kaplana verdi. Kaplan daha fazla pirinç keki için ona sormaya devam etti. Kadın bütün pirinç kekini kaplana armağan etti. Artık kadının pirinç keki yoktu. Bu yüzden kaplan onu yedi.
Hemen kaplan kadının elbiselerini giyip kadının evine gitti. O çocuk annesi gibi davrandı. ''Kapıyı açın canım'' dedi kaplan.
''Sen annem değilsin. Senin sesin çok boğuk. Annemin sesi yumuşaktır.'' dedi erkek kardeş.
"Ah, öyle mi? Hmm, soğuk aldım''.
''O zaman ellerini göster bana'' dedi kız kardeş.
Kaplan onlara ellerini gösterdi.
''Senin ellerin çok çok kıllı ve koyu. Annemin elleri beyazdır'' dedi erkek kardeş.
Kaplan un ile ellerini kapladı ve o beyaz ellerini çocuklara gösterdi. O zaman çocuklar kapıyı açtı. Kaplan ''Ben yemek yapacağım. Burada bekle'' diyerek eve girdi.
Çok geçmeden erkek kardeş kaplanın kuyruğunu gördü.
''O annemiz değil. O bir kaplan'' dedi erkek kardeş.
''Ne yapmalıyız?'' dedi kız kardeş.
''Buradan kaçmalıyız'' dedi erkek kardeş.
Çocuklar evden dışarıya koştu ve kuyunun yakınındaki bir ağaca tırmandı. Kaplan onları köşede bucakta aradı. Çok geçmeden çocukların kuyunun içindeki suya yansıyan yüzlerini gördü.
''Oh, siz kuyunun içindesiniz. Ben sizi bu kase ile çıkaracağım'' dedi kaplan.
Kız kardeş ağaçtayken kaplana güldü. ''oh, siz ağacın üstündesiniz.''
Kaplan ağaca tırmanmaya çalıştı. Ama bunu yapamadı.
''Siz nasıl tırmandınız ağaca?'' dedi kaplan.
''Yağ kullandık'' diye yalan söyledi erkek kardeş.
Kaplan ellerini biraz yağ sürdü ve ağaca tırmanmaya çalıştı. Ama sadece aşağı kaydı. Kaplana gülerek kız kardeş ağaca nasıl tırmanmanın gizli sırrını anlattı.
''Bir balta kullanabilirsin'' dedi kız kardeş. Sonra kaplan bir balta ile ağaç üzerinde küçük kesikler yaptı. Ardından ağaca tırmanabildi.
Çocuklar korkmuştu bu yüzden tanrıya dua ettiler. ''Yaşamamızı istiyorsanız aşağıya bir ip uzatın lütfen'' yukarıya doğru bakarak tanrıya bakarak çocuklar yalvardı.
Ardından gökten bir halat indi. Çocuklar bunun üzerine tutundu ve gökyüzüne yükseldi.
Kaplan çocukları yakalayamadı. Kaplan da tanrıya dua etti.
''Benim onları yakalamamı istiyorsanız bana da bir ip uzatın lütfen.''
Ardından başka bir halat gökten indi. Kaplan gökyüzüne tutundu ve gökyüzüne yükseldi. Ama ip çürümüştü. Kaplan düştü.
Çocukları gökyüzüne yükseldi. Cennette, erkek kardeş Haesik güneş ("Haenim") oldu ve kız kardeş Dalsun ay ("Dallim") oldu.
- Bazı versiyonlarda kız kardeşin çok genç olduğundan karanlıktan korktuğunu söylemesi üzerine erkek kardeşi yerlerini takas etmeye karar verir ve onun güneş olmasına izin verir.
* Kaynak
** Kaynak
Güneş ve Ay
![[Resim: 2jbm5O.jpg]](http://i.hizliresim.com/2jbm5O.jpg)
Bir zamanlar, sadece yıldız varken Güneş ve Ay'ın şafağının bir süre önce, vaktiyle oğlu ve kızı ile yoksul bir kadın yaşardı. Haesik, iki yaş büyük, bilge ve sorumlu oğlu olmakla beraber kızı Dalsun, masum ve güvenilir genç kalbi vardı. Kadın geçinmek için diğer ailelerin ev işlerini yapardı. Bir gün, kadın zengin bir adamın partisi için çalışmaya gitti ve oradan birkaç pirinç keki aldı.
"Benim çocuklarım aç olmalı," dedi kadın aceleyle evde.
Evine giderken, büyük bir kaplanla karşılaştı. ''Bana pirinç kekinden bir parça ver o zaman seni yemeyeceğim'' dedi kaplan. Kadın kaplana pirinç kekinden bir parça verdi. Ama kaplan kadını takip etti.
'Bana pirinç kekinden bir parça ver o zaman seni yemeyeceğim'' diye tekrarladı kaplan. Kadın pirinç kekinden başka bir parça daha kaplana verdi. Kaplan daha fazla pirinç keki için ona sormaya devam etti. Kadın bütün pirinç kekini kaplana armağan etti. Artık kadının pirinç keki yoktu. Bu yüzden kaplan onu yedi.
Hemen kaplan kadının elbiselerini giyip kadının evine gitti. O çocuk annesi gibi davrandı. ''Kapıyı açın canım'' dedi kaplan.
''Sen annem değilsin. Senin sesin çok boğuk. Annemin sesi yumuşaktır.'' dedi erkek kardeş.
"Ah, öyle mi? Hmm, soğuk aldım''.
''O zaman ellerini göster bana'' dedi kız kardeş.
Kaplan onlara ellerini gösterdi.
''Senin ellerin çok çok kıllı ve koyu. Annemin elleri beyazdır'' dedi erkek kardeş.
Kaplan un ile ellerini kapladı ve o beyaz ellerini çocuklara gösterdi. O zaman çocuklar kapıyı açtı. Kaplan ''Ben yemek yapacağım. Burada bekle'' diyerek eve girdi.
Çok geçmeden erkek kardeş kaplanın kuyruğunu gördü.
''O annemiz değil. O bir kaplan'' dedi erkek kardeş.
''Ne yapmalıyız?'' dedi kız kardeş.
''Buradan kaçmalıyız'' dedi erkek kardeş.
Çocuklar evden dışarıya koştu ve kuyunun yakınındaki bir ağaca tırmandı. Kaplan onları köşede bucakta aradı. Çok geçmeden çocukların kuyunun içindeki suya yansıyan yüzlerini gördü.
''Oh, siz kuyunun içindesiniz. Ben sizi bu kase ile çıkaracağım'' dedi kaplan.
Kız kardeş ağaçtayken kaplana güldü. ''oh, siz ağacın üstündesiniz.''
Kaplan ağaca tırmanmaya çalıştı. Ama bunu yapamadı.
''Siz nasıl tırmandınız ağaca?'' dedi kaplan.
''Yağ kullandık'' diye yalan söyledi erkek kardeş.
Kaplan ellerini biraz yağ sürdü ve ağaca tırmanmaya çalıştı. Ama sadece aşağı kaydı. Kaplana gülerek kız kardeş ağaca nasıl tırmanmanın gizli sırrını anlattı.
''Bir balta kullanabilirsin'' dedi kız kardeş. Sonra kaplan bir balta ile ağaç üzerinde küçük kesikler yaptı. Ardından ağaca tırmanabildi.
Çocuklar korkmuştu bu yüzden tanrıya dua ettiler. ''Yaşamamızı istiyorsanız aşağıya bir ip uzatın lütfen'' yukarıya doğru bakarak tanrıya bakarak çocuklar yalvardı.
Ardından gökten bir halat indi. Çocuklar bunun üzerine tutundu ve gökyüzüne yükseldi.
Kaplan çocukları yakalayamadı. Kaplan da tanrıya dua etti.
''Benim onları yakalamamı istiyorsanız bana da bir ip uzatın lütfen.''
Ardından başka bir halat gökten indi. Kaplan gökyüzüne tutundu ve gökyüzüne yükseldi. Ama ip çürümüştü. Kaplan düştü.
Çocukları gökyüzüne yükseldi. Cennette, erkek kardeş Haesik güneş ("Haenim") oldu ve kız kardeş Dalsun ay ("Dallim") oldu.
- Bazı versiyonlarda kız kardeşin çok genç olduğundan karanlıktan korktuğunu söylemesi üzerine erkek kardeşi yerlerini takas etmeye karar verir ve onun güneş olmasına izin verir.
* Kaynak
** Kaynak