Yorumları: 2,202
Konuları: 79
Kayıt Tarihi: 06-08-2008
Teşekkür Puanı:
136
04-11-2008, Saat: 14:57
(Son Düzenleme: 06-08-2011, Saat: 15:33, Düzenleyen: puduhepa1307.)
Yönetmen: Dong-oh Cho
Oyuncular: Woo-sung Jung, Tae-hee Kim, Jun-ho Heo, Kwang-il Kim, Jeong-hak Park, Sang-wook Park
Senaryo: Dong-oh Cho, Hee-dae Lee
Müzik: Shirô Sagisu
Isa'dan Sonra 924'te, Birlesik Shilla Hanedani'nin sonu gelmistir. Yozlasmis bir yönetimin hüküm sürdügü topraklari sonu gelmez isyanlar silip süpürmüstür. Ser güçler sahlanmis, acimasiz iblisler kol gezmektedir. Ruhlari görme yetisine sahip YI Kwak, nisanlisi Yon-hwa'yi köy halkinin ihanetiyle kaybettikten sonra kraliyet iblis avcilari birligi Chuyongdae'ye katilir. Onun da katilimiyla karanligin güçlerine karsi güçlü savasçilarla üstünlük saglamis olan kraliyet birliginin lideri Ban-chu karisinin ölümünden soylulari suçlamakta ve intikam almak için sadik askerleriyle baskente saldirmayi planlar. Ancak ani bir baskin her seyi mahveder. Kurtulmayi basaran YI Kwak, tuhaf bir tapinak araciligiyla ölülerin dünyasi olan Jungcheon'a sürüklenir. Jungcheon Cennet ve Yeryüzü arasinda olan bir ara dünya, yeniden dogmak için hazirlanan ruhlarin 49 gün boyunca kaldigi bir yerdir. Eski silah arkadaslari ve lideri bu Aracennet'i cehenneme çevirmeye kararlidir... Ve bu yerde huzur diye bir sey kalmamistir...
Güney Kore sinemasi birçok yönden genç bir sinema sayilir. Bu gençligin enerjisiyle ortaya çikan yapimlar sinema dünyasina heyecan verici bir tat kazandirdi. Genel anlamda kökleri çok saglam temellere dayanan Uzakdogu sinemasina ise adeta yeni bir soluk getirdi. Buna gerçekten ihtiyaç vardi. Çünkü yer yer sadece egzotik sifatina hapsedilen bir sinema kültürünün içinde çok renkli, çok sesli, tarihine saygili, geleneklerine bagli ama ayni zamanda modernize yapimlar gerekiyordu. Çok büyük ustalarin tarihsel ve dogal Uzakdogu dekorlarinda sunduklari minimalist eserler, özellikle genç kusaklara ulasma güçlügü çekiyordu. Belli bir sinema ve kültür birikimi gerektiren bu yapimlarin daha genis kitleleri kucaklayabilmesi zorlasiyordu. Özellikle Japon ve Çin sinemasinin duayenleri, tarihi sanatla bulusturan muazzam örneklerle bu uzak cografyanin derinlerinden seslenirken, evrensel sinema normlarinin köklerini olusturacak yeni kaideler de eklemislerdi. Iste daha genç ve yenilikçi bir Uzakdogu sinema anlayisinin bu kaidelerle, onlardan faydalanan modern yaklasimlarla veya tamamen kendine özgü kural/kuralsizliklarla harekete geçmis olmasi çok anlamli. Zira bu sayede orta ve genç kusaga kendini daha kolay biçimde kabul ettirecek olan, üstelik hala kültürüne, tarihine ve egzotikligine sahip çikmasini bilen bir bilinç olarak bu hareketlilik Uzakdogu sinemasinda hayati bir boslugu doldurmakta. Ve günümüzde o enerjik bilincin adi Güney Kore sinemasi... Zaten bu yapimlara ulasabilmenin ve genis kitlelere ulastirabilmenin yolu da internet ve forum kültürünün yayginlastirdigi genç enerjiden geçmekte.
50
Yorumları: 2,202
Konuları: 79
Kayıt Tarihi: 06-08-2008
Teşekkür Puanı:
136
04-11-2008, Saat: 14:58
(Son Düzenleme: 06-08-2011, Saat: 15:39, Düzenleyen: puduhepa1307.)
Anilarinda yasayan aski ugruna YI Kwak’in feda etmeyi göze aldiklari, o feda edilenlerin bozulmus olmasiyla ve bu askin temsil ettikleriyle dogrudan alakali. Dünyadayken kaybettigi ve bunun için hiçbir sey yapamadigi askini Aracennet’te tekrar kazanma sansi elde eden YI Kwak için belirleyici olan sadece ask degil. Onurlu ve adaletli bir savasçi olarak hizmet ettigi, yürekten bagli oldugu Ban-chu ve diger silah arkadaslarinin artik karanlik tarafta yer almalari, onun için çok aci olsa da bir tercih durumu yaratiyor. Uzakdogu’nun kostümlü kiliçli tarihi epiklerinin karakteristik özelliklerinden biri de o karanlik tarafa olan özenli yaklasimlaridir. Zamaninda Chuyongdae savasçilari ve iblis avcilari olarak hizmet ettikleri sistemden kötülük görmüs olan bu askerler, artik kovaladiklari bu iblisleri kullanarak Aracennet’te huzursuzluk yaratmaya baslamislardir. Amaç Kutsal Tas’i ele geçirmek, dünyayi degistirmektir. Mangal yürekli bir liderden, hirsi gözlerini kör etmis bir büyücüye dönüsen Ban-chu önderligindeki bir grup Chuyongdae’de ayni degisimi geçirmistir. Insan olduklari zamanlarda da Chuyongdae’nin basina Ban-chu tarafindan getirilen YI Kwak’i kiskanan Yeo-wi, artik sirtinda akilli kiliçlar tasiyan bir zalime dönüsmüstür. YI Kwak’a hala hayranlik duyan Woong-gul ve sinsi agabeyi Aracennet’te YI Kwak’in aski Yon-hwa’yi öldürmek üzere görevlendirilmislerdir. Üstelik karanligin kendilerine bahsettigi olaganüstü yakalama ve yoketme silahlarina sahip olarak Örümcek Adam’in tekniklerini bile yaya birakacak derecede hem de!
Son olarak bu karanlik güçlere güzeller güzeli savasçi Hyo’yu da ekliyoruz ki, onun karanlik yani büyük ölçüde dünyada YI Kwak’a duydugu karsiliksiz asktan besleniyor. Hyo gibi çelik suyu verilmis kirmizi bir gülün Chuyongdae’de omuz omuza çarpistigi yoldasi YI Kwak’a asik olmasi, ama YI Kwak’in onu bir kadin gibi degil, bir yoldas olarak görmesi, artik Aracennet’te kenarlarini keskinlestirmek durumunda kalan bir ask üçgenini de beraberinde getiriyor. Ve tüm bu kötülük çiçekleri bu kez karsilarinda Chuyongdae olusumunun en yürekli savasçisi YI Kwak’i buluyorlar. Dünya ile Cennet arasinda, iki tutkulu kadin arasinda, dostlari ve sevdigi arasinda kalan YI Kwak’a bu çikmazlarda kilavuzluk eden ise yine kendi dürüstlügü, adalet duygusu ve ölümsüz aski... Bir Iran atasözü der ki: “Cehennemin bir fersah ötesi Cennet, Cennet’in bir adim ötesi Cehennem”. Cennet’e giden yol bu kadar çetrefilliyken, umut dolu insanlarla dolu dünyayi degistirmek isteyen kötülere karsi, o dünyayi korumanin daha önemli oldugunu savunan bir masal kahramaninin kendine rehberlik eden bu erdemlere bagliligi, masallarin o heybetli durusunu günümüzde bile koruyabildiginin sevindirici bir ispati gibi.
Büyük usta Akira Kurosawa’nin Ran ve Dreams yapitlarinin kostüm tasarimlarini yapan, hatta 1985’de Ran ile Oscar kazanan, ayrica yine bir baska usta Zhang Yimou’nun Hero ve House Of Flying Daggers filmlerinin de sahane kiyafetlerini tasarlayan Emi Wada’nin gözlere gönüllere hitap eden sanati yine çok çarpici. Bu sayede The Restless’de Zhang Yimou’nun estetik dokusunu hissetmemek güç. Pastoral huzuru, karanlik bir huzursuzlukla bulusturan Young-Ho Kim’e ait sinematografisi ve Doo-hong Jung’un büyüleyici aksiyon koreografileri siir gibi... Bünyesindeki türlü dramatik virajlari, kugu estetigi ile yirtici hayvan kivrakligi arasinda bir kivamla aksiyona dökmüs olan çok iyi sahneleri mevcut. Örnegin YI Kwak’in Yon-hwa’yi iki kardesten korumaya çalistigi ormanda geçen bölüm ve Aracennet’in köyünde bulunan pazar yerindeki nefis hesaplasma gerçekten çok güçlü. Klasik ama görkemli finali de öyle. Musa The Warrior’un yardimci yönetmenligini yapmis olan Jo Dong-oh’un yönettigi ilk film olmasi yaninda The Restless, yine bir Tolkien masali olan The Lord Of The Rings’in Orta Dünya teorisine benzer bir Aracennet düsüncesinde iyileri, kötüleri, mekanlari ve yaraticiliklariyla masallara yarasir bir güzellikten ödün vermiyor.
Tanchi Hamami, “Yin” enerjisi, Kutsal Tas, Jajak Klici, Yansima Havuzu, Teselli Agaci, Zalim Orakçilar-Ak Orakçilar, ruhlarin düsünceye daldigi ve günahlari için tövbe ettikleri Aracennet köyü gibi masal düskünlerini mest edecek detaylarla süslü bir film. Tüm oyuncular temsil ettikleri degerlerin aynasi gibi performanslar sunuyorlar. Masalin merkezindeki iki oyuncudan Kim Tae-hee’nin aski, görevi ve anilari arasinda kalmis çaresizligini, engin cesaretini ve meleksi güzelligini izlemek büyük keyif. Ama YI Kwak rolündeki Jeong Woo-seong’un A Moment to Remember, Daisy, Sad Movie, Musa filmlerindeki çok ölçülü ve hüzünlü oyunlarina bir yenisi daha ekleniyor. Satir arasinda bahsi geçen Yunan mitolojisinin hayrani oldugum karakterlerinden biri olan, tanrilardan ates çalip insanlara vererek Zeus’un hismina ugrayan ölümlü Prometheus’a bazi yönlerini benzettigim YI Kwak, belki de uzun zamandir rastlamadigim dolu dolu bir masal kahramani olmus. Üstelik Yon-hwa’nin YI Kwak’a verdigi öpücük, hizmet ettigi amaç ve mesaj göz önüne alindiginda ilk Matrix filminde Trinity’nin Neo’ya verdigi öpücükten çok daha inandirici ve anlamli. Dünyayi degistirecek olan sey insanlara ve dünyaya olan sevgidir mesajinin temellerini saglam atmis olmasi açisindan The Restless, benzer görünen iki öpücügün arasindaki farki da kesinlestiriyor.
Yorumları: 2,140
Konuları: 70
Kayıt Tarihi: 20-08-2008
Teşekkür Puanı:
153
18-12-2008, Saat: 19:19
(Son Düzenleme: 07-07-2011, Saat: 4:24, Düzenleyen: puduhepa1307.)
Filmi az önce bitirdim ve çok begendim. Jung Woo Sung yine A Moment to Remember' daki kadar süper güzel bir rolde.  Bayildim, bittim. 
Görsel olarak da çok güzel bir film, mekanlar, kostümler vs.
I'm Sorry I Love You // A Love to Kill // Cain and Abel // Daisy FAN
Yorumları: 2,140
Konuları: 70
Kayıt Tarihi: 20-08-2008
Teşekkür Puanı:
153
20-12-2008, Saat: 15:20
(Son Düzenleme: 09-07-2011, Saat: 16:16, Düzenleyen: puduhepa1307.)
I'm Sorry I Love You // A Love to Kill // Cain and Abel // Daisy FAN
Yorumları: 2,089
Konuları: 82
Kayıt Tarihi: 13-04-2008
Teşekkür Puanı:
226
21-12-2008, Saat: 22:26
(Son Düzenleme: 27-10-2010, Saat: 21:40, Düzenleyen: wiseacre_daisy.)
Tesekkürler konu için.
Yorumları: 8,063
Konuları: 124
Kayıt Tarihi: 30-11-2008
Teşekkür Puanı:
414
23-12-2008, Saat: 15:16
(Son Düzenleme: 06-08-2011, Saat: 15:40, Düzenleyen: puduhepa1307.)
Fotograflara bayildim ne sevimliler öyle.  Sag ol da yavas ol biraz söyle doya doya bakayim.
Yorumları: 17,787
Konuları: 292
Kayıt Tarihi: 06-05-2008
Teşekkür Puanı:
718
23-12-2008, Saat: 17:25
(Son Düzenleme: 09-07-2011, Saat: 16:17, Düzenleyen: puduhepa1307.)
Emegine saglik canim hepsi bir harika.
Yorumları: 1,320
Konuları: 48
Kayıt Tarihi: 07-02-2008
Teşekkür Puanı:
216
23-12-2008, Saat: 18:02
(Son Düzenleme: 27-10-2010, Saat: 21:44, Düzenleyen: wiseacre_daisy.)
Paylasim için tesekkürler.
Yorumları: 8,063
Konuları: 124
Kayıt Tarihi: 30-11-2008
Teşekkür Puanı:
414
29-12-2008, Saat: 16:11
(Son Düzenleme: 09-07-2011, Saat: 16:18, Düzenleyen: puduhepa1307.)
Hüsranla baslayan hayranlikla biten bir filmdi benim için. Konusunu hiç okumadan izlemeye basladigim için bastaki iblisler bende önce saskinliga sonra gülme krizine sebep oldu. Hele havada uçusan Jeong Woo, kaldim öyle ama sonra benim canim karizmam bu filmi yine muhteseme dönüstürdü. Bu yasa gelmis hala Harry Potter okumaktan ve izlemekten asla bikamayn ben bu filmi tabii ki begendim ama itiraf edeyim basi saçmaydi. Sonunu pek anlamadim. Sonuçta kahramanimiz da ara cennete göç etti. Niye hatun gökyüzüne savrulup gitti anlamadim. Bir sey gözümden kaçti sanirim.
Ayrica ruhlarin ölürken -ki ölüp ara cennete gidiyorlar bunlar kudurmus, orada da birbirlerini öldürmeye çalisiyorlar tövbe.  -bedenlerinin yanip küllerinin havada uçusmasi çok güzel bi görüntüydü. (Yanmak güzel degil tabi görsel açidan dedim.) Bir de filmdeki hatunun giydigi bütün kiyafetlere bayildim. Jeong Woo'ya yoruma ne hacet.
Yorumları: 2,140
Konuları: 70
Kayıt Tarihi: 20-08-2008
Teşekkür Puanı:
153
29-12-2008, Saat: 16:42
(Son Düzenleme: 09-07-2011, Saat: 16:19, Düzenleyen: puduhepa1307.)
(29-12-2008, Saat: 16:11)ceyankbyz yazdı: Hüsranla baslayan hayranlikla biten bir filmdi benim için. Konusunu hiç okumadan izlemeye basladigim için bastaki iblisler bende önce saskinliga sonra gülme krizine sebep oldu. Hele havada uçusan Jeong Woo, kaldim öyle ama sonra benim canim karizmam bu filmi yine muhteseme dönüstürdü. Bu yasa gelmis hala Harry Potter okumaktan ve izlemekten asla bikamayn ben bu filmi tabii ki begendim ama itiraf edeyim basi saçmaydi. Sonunu pek anlamadim. Sonuçta kahramanimiz da ara cennete göç etti. Niye hatun gökyüzüne savrulup gitti anlamadim. Bir sey gözümden kaçti sanirim.
Ayrica ruhlarin ölürken -ki ölüp ara cennete gidiyorlar bunlar kudurmus, orada da birbirlerini öldürmeye çalisiyorlar tövbe. -bedenlerinin yanip küllerinin havada uçusmasi çok güzel bi görüntüydü. (Yanmak güzel degil tabi görsel açidan dedim.) Bir de filmdeki hatunun giydigi bütün kiyafetlere bayildim. Jeong Woo'ya yoruma ne hacet.
Kaçirdiysak ayni yerleri kaçirmisiz B. 
Havuzun gücü falan neydi. Jung Woo'ya ne oldu, ben de anlamadim.
Bir de yine burada da 49 gün konusu. Windstruck'da oldugu gibi.
I'm Sorry I Love You // A Love to Kill // Cain and Abel // Daisy FAN
|