Kore Edebiyatında Şiir
Her zaman bestelenmiş ve şarkı olarak söylenmiştir. İlk Kore şiirlerine hyang ga(kir şarkıları)denirdi: idu ile yazılmış yalnızca 25 tanesi elimize geçmiştir. Bu Mattungun şarkısı bibi kısa tekerlemelerin buddha ya da konfuçius kökenli daha yüce esinli yapıtlarla bir arada bulunduğu 4, 8 ve 10 dizeli yapıtlardan oluşmuş oldukça karışık bir bütündür.
Hyanggaların çoğu, vı. Ve x. yy.lar arasında, Şilla döneminde yazılmıştır, Onu izleyen dönemde, Koryo Hanedanı zamanında (918-1392) egemen tür canggadır (uzun şarkı). Bunlar, her dizesi genellikle 3 hecelik 3 guruptan oluşan ve uzunluğu (10-50 dize) değişen şiirlerdir. Gyong gi üslubundaki şiirler, yazarlarş konfuçiusçu seçkinler tabakasından aydınlar olan cangganın bir türüdür. Konular daha felsefi ve ağırbaşlı bir sadeliktedir. En ünlü Canggalarin bazıları şunlardır: Sogyong pyilgok (pyongyangin şarkısı), Dong Dong (Dört mevsim için od), Çongsan pyolgok (Yeşil dağların türküsü), kasırı (Gidecek misin?) ve Bu şiirlerin yazarları bilinmektedir.
Eski edebiyatı En son dönemi olan Li ya da Yi hanedenı zamanında (1392-1910) iki şiir türü göze çarpar. Bunlar sico ve gasadır. Siconun en yaygın türünde 3 dize vardır; yapısı şöyledir: a)3-4-3/4-4, b)3-4-3/4-4, c)3-5-4-3. İki iki dizede konu geliştirilir; üçüncü ve dördüncüde, genellikle mizah ya da hüzünle yüklü özgün ve beklenmedik bir biçimde sonuca varılır. Önceleri seçkin tabakaya özgü olan sico, kısa sürede toplumun tüm sınıfları arasında yayıldı. Bu, kuskusuz en tanınmış şiir türüdür ve Japonların haiku*suyla karşılaştırılabilir. Korelilerin en değer verdiği sicolar amiral Li Sun-Sin ve kadın şair Huang Cin-Inin sicolarıdır.
Şiirdeki duygusallığın anlatımı siconun özlü anlatımıyla sinirlanamayacağı için, Li hanedanından başlayarak Koryo gyong gisine dayalı şarkı ve dans sözleri olan gasa geliştirildi. Bu türün getirdiği tek kısıtlama uyarınca, her dize dört heceli iki grup içeriyordu, ama dize sayısı sinirlanmamıştı ve bazı gasalar yüzlerce hatta binlerce dizeden oluşuyordu. Önceleri lirik nitelikli olan ve neredeyse yalnızca doğa güzelliklerini betimleyen gasalar, özellikle xvı.yy. sonu.
Her zaman bestelenmiş ve şarkı olarak söylenmiştir. İlk Kore şiirlerine hyang ga(kir şarkıları)denirdi: idu ile yazılmış yalnızca 25 tanesi elimize geçmiştir. Bu Mattungun şarkısı bibi kısa tekerlemelerin buddha ya da konfuçius kökenli daha yüce esinli yapıtlarla bir arada bulunduğu 4, 8 ve 10 dizeli yapıtlardan oluşmuş oldukça karışık bir bütündür.
Hyanggaların çoğu, vı. Ve x. yy.lar arasında, Şilla döneminde yazılmıştır, Onu izleyen dönemde, Koryo Hanedanı zamanında (918-1392) egemen tür canggadır (uzun şarkı). Bunlar, her dizesi genellikle 3 hecelik 3 guruptan oluşan ve uzunluğu (10-50 dize) değişen şiirlerdir. Gyong gi üslubundaki şiirler, yazarlarş konfuçiusçu seçkinler tabakasından aydınlar olan cangganın bir türüdür. Konular daha felsefi ve ağırbaşlı bir sadeliktedir. En ünlü Canggalarin bazıları şunlardır: Sogyong pyilgok (pyongyangin şarkısı), Dong Dong (Dört mevsim için od), Çongsan pyolgok (Yeşil dağların türküsü), kasırı (Gidecek misin?) ve Bu şiirlerin yazarları bilinmektedir.
Eski edebiyatı En son dönemi olan Li ya da Yi hanedenı zamanında (1392-1910) iki şiir türü göze çarpar. Bunlar sico ve gasadır. Siconun en yaygın türünde 3 dize vardır; yapısı şöyledir: a)3-4-3/4-4, b)3-4-3/4-4, c)3-5-4-3. İki iki dizede konu geliştirilir; üçüncü ve dördüncüde, genellikle mizah ya da hüzünle yüklü özgün ve beklenmedik bir biçimde sonuca varılır. Önceleri seçkin tabakaya özgü olan sico, kısa sürede toplumun tüm sınıfları arasında yayıldı. Bu, kuskusuz en tanınmış şiir türüdür ve Japonların haiku*suyla karşılaştırılabilir. Korelilerin en değer verdiği sicolar amiral Li Sun-Sin ve kadın şair Huang Cin-Inin sicolarıdır.
Şiirdeki duygusallığın anlatımı siconun özlü anlatımıyla sinirlanamayacağı için, Li hanedanından başlayarak Koryo gyong gisine dayalı şarkı ve dans sözleri olan gasa geliştirildi. Bu türün getirdiği tek kısıtlama uyarınca, her dize dört heceli iki grup içeriyordu, ama dize sayısı sinirlanmamıştı ve bazı gasalar yüzlerce hatta binlerce dizeden oluşuyordu. Önceleri lirik nitelikli olan ve neredeyse yalnızca doğa güzelliklerini betimleyen gasalar, özellikle xvı.yy. sonu.
Alıntı:Senin ne düşündüğün benim için hiçbir zaman önemli olmadı,önemli olan benim ne düşündüğüm ve dilime yansıyanlardı... M'e'L'L...(;