Çağdaş Kore Edebiyatı
Kaehvagi Dönemi (Modernleşme Dönemi) Edebiyatı
Kabokyongcang (1894) çağdaşlaşma reformundan 1908 yılına dek süren bir dönemi kapsar. Kore'ye batı medeniyetlerinin girmesiyle edebiyat alanında "Sinmunhak" (Yeni Edebiyat) dönemi başlamıştır. "Sinsosol" (Yeni Roman) ve "Sinçesi" (Yeni Stil Sür) faaliyetlerinin başlamasıyla Çağdaş Edebiyatın zemini hazırlanmıştır. 1906'da Hyol-Iynu (Kanlı Gözyaşları) Yi In-cik (1862-1916) tarafindan yayimlanmasi Yeni Kore Romani'nin başlangıcı sayılır. Bu eser biçim olarak klasik roman çerçevesi içinde kalmış olsa da yapı ve anlatım bakımından yeni bir denemedir. O dönemin gerçek sorunları olan bağımsızlık düşüncesi, yeni eğitim, sınıf sisteminin kaldırılması, serbestçe flört etmek ve yeni medeniyetin kabulü gibi Kaehvagi (Modernleşme Dönemi)'nin isteklerine uyan şartları yazarlar eserlerinde istemişlerdir. Ayrıca sür alanında belirtilen bu konular "Çanggagasa" (Uzun Şarkı) denilen yeni sür türünde de dile getirilmiştir.
1908 - 03.01.1919 Dönemi Edebiyatı bu dönem Çağdaş Kore Edebiyatının başlangıç safhasıdır. Yi Kvang-Su (1892-?) ve Choe Nam-Son (1890-1957) bu döneme damgasını vurmuş iki önemli şahsiyettir.
Choe Nam-Son'un 1908' e doğru yayımladığı "Heegeso- Sonyonege" (Denizden Genç Adama) adlı şiiri Çağdaş Kore Sür Edebiyatının başlangıcı sayılır.
Yi Kvang- Su 'nun edebiyatı milliyetçiliği ve hümanizmi temel alarak Kore milletini aydınlatmayı amaçlayan bir edebiyattı. "Mucong" (Merhametsiz) adlı eserinin aydınlatma amaçlı olması ve bu eserinde konuşma ve yazı birliğini sağlamış olması nedeniyle Kore edebiyat tarihinde ilk çağdaş roman olarak düşünülmektedir.
1919 yılında "Samil-Undong"( 1 Mart Bağımsızlık Hareketi)6 adlı bir ulusal direniş hareketi beraberinde tüm Korelilerin ortak milli birlik ve beraberlik duyguları ile hareket etmelerini sağlamayı amaçlayan bir edebiyat alanını beraberinde getirdi. Bu edebiyat akımı, klasik Çince'yi dışlamış ve tamamen Kore ulusal dilinin bir ürünü olması gerektiğine inanmıştır. Şiirin sico ve gasa gibi standart formlardan bağımsız kılınması doğrultusunda halk şiiri ile ilgilenilmiştir. Ancak, Japon emperyalizmi sansür ve hapis gibi baskı unsurlarının uygulanmasıyla Samil Undong (Bağımsızlık Hareketi) başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
1920'li yıllardan itibaren Batı Edebiyatı etkisi Kore edebiyatında yeni eğilimler oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. "Proleterya Edebiyatı"7 da bu dönemde faaliyet göstererek "Halk Edebiyatı" ile karşı karşıya gelmiştir. Fakat genç yazarlar dönemin zorluklarını aşmak için büyük bir çaba harcamış ve birçok edebi dergi yayımlamışlardır. Ortak görüş ve akımlara sahip yazar ve şairler aynı dergi etrafında toplanarak eserlerini yayımlamışlardır.
Changco (Yaratma) 1919 yılında yayım hayatına başlayan Kore Edebiyatının ilk edebiyat dergisidir. Bu dergi de yer alan Kim Tong-In'in (1900-1951) "Yakhan caiy silpim" (Zayıfların Üzüntüsü)" adlı eseri Kore edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir. Yazar alt tabaka sınıf halklarını romanında kahraman olarak belirlemiştir. Aynı zamanda yazar birey ile toplum ilişkilerini objektif olarak değerlendirmiştir.
"Yaratma" dergisinin ardından 1920 yılında yayım hayatına başlayan "Pyeho" (Harabe) umutsuzluk ve karamsarlıktan kaynaklanan görüşlerin toplandığı bir dergidir. Kim Ok bu dergide faaliyetlerini sürdüren şairlerden biridir.
Daha sonra 1922 yılında yayımlanmaya başlayan "Bekco" (Beyaz Akış) dergisi yazar ve şairleri pesimistik ögelere daha çok yer vererek romantik akımın etkisiyle duygularını net bir şekilde ifade etmişlerdir. Minyo8 tarzı şiirleri ile Kore Edebiyat tarihide önemli bir yere sahip olan Kim So-Vol (1902-1934) "Beyaz Akış" dergisi etrafında toplanan şairlerden biridir. Kim So-Vol 'un minyo tarzı şiirine bir örnek,
"Açelya Çiçeği
Beni görmekten bıkıp da
Gideceğiniz zaman
Hiçbir şey söylemeden sizi göndereceğim.
Yongbyong'daki Yag dağından
Açelya çiçeklerini
Usul usul giderken
Yolunuza serdiğim o çiçeklere
Yavaşça basıp gidiniz.
Beni görmekten bıkıp da
Gideceğiniz zaman
Ölsem de gözyaşı dökmeyeceğim.'
1930- 15.08.1945 Dönemi Edebiyatı; bu dönemde Japonya'nın Kore'ye baskı politikası uygulamasından dolayı yazarlar eserlerini istedikleri gibi yazamamışlardır. Bundan dolayı "sanat için sanat" edebiyatına yönelmişlerdir. 30'lu yıllarda birçok grup oluşmuş şair ve yazarlar bu gruplar etrafında toplanarak faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. "Sengmyonpa" (Hayat Topluluğu) ve "Modernizim Topluluğu" bu dönemde faaliyetlerini sürdüren dergilerden birkaçıdır. Chong Ji-Yong "Modernizim Topluluğu"nun önde gelen şairlerindendir. So Chong- Ju (1915-) "Hayat Topluluğu"nun önde gelen şairidir.
30'lu yıllarda yazarlar daha da derinleştirdikleri gerçekçi tasvir ile Japon emperyalizmi altındaki aydınların sorunları ile çiftçilerin yaşamını konu alarak eserlerinde işlediler. "Şehir Romanı" , "Köy Romanı" ve "Tarih Romanı" akımları faaliyet göstermiştir. Yi Kvang-Su'nun "Hilk" (Toprak) Sim Hun'un (1901-1936) "Sangroksu" (Yeşil Ağaç) adlı eserleri çiftçi yaşamını en iyi ifade eden eserlerin başında gelmektedir.
Ayrıca Yi Hyo-Sok (1907-1942) memleket özlemi edebiyatı ile Kim Yu-Jong (1908-1937) baski altindaki insanlarin görüntüsünü ve onlarin yoksulluğunu geleneksel hiciv edebiyatı ile Yi Sang (1912-1939) umutsuz, gerçek hayata uyum sağlayamayan karakterleri ele alarak bir nevi kaçış edebiyatı ile edebiyat tarihinde yerini almıştır.
1945 Dönemi, ülkede hüküm süren sağ-sol ideolojik çatışmalar
edebiyat sahasında da etkisini göstermiştir. Dolayısıyla birçok edebi
kavgalarda ortaya çıkmıştır. "Halk Edebiyatı" taraftarları " Parti
Edebiyatına" karşı çıkarak "İnsan Edebiyatını", "Siyasi Edebiyata" karşı
olup "Saf Edebiyatı"savunmuşlardır.
Japon emperyalizminin baskısı ile duygularını eserlerine yansıtamayan yazarlar "Memleket özlemi" edebiyatı yapmıştır. Kim Tong-Pvi'nin "Hyolgo Bucog" (Magarada Yaşayan Kavim) adlı eser bu türün en iyi örneklerindendir.
1946 yılında Pak Mog-Vol (1916-1978), Pak Tu-Jin, Cho Ji-Hun'dan
oluşan şair topluluğu "Yeşil Geyik Topluluğu" nu oluşturarak milli şiiri
geliştirme çabalarını sürdürmüşlerdir.
Kore Savaşı sonrası 1950'li yıllarda ülkenin kuzey ve güney olarak ikiye bölünmesi trajedik bir ortam oluşturmuştur. Savaş sonrası Edebiyatında, savaşta yara alan insanların tutumunu ve trajedisini, çelişki içinde kalan topluma karşı şikayet ve eleştiri, geçmişe duyulan özlem ve hümanizm 1950'li yılların yazar ve şairlerinin eserlerinde görülen konulardır. Yu Chi-Hvan'in "Bobyonggva" (Piyade ile birlikte), Gu Sang'in "Conggyungmyociapeso" (Düşman Askerinin Mezarı Önünde) adlı çalışmalar savaş sonrası şiirlerin en iyi örneklerindendir."Savaş sonrası edebiyatı"nin egemen teması, insanın insana yaptığı zulmün gerçek yüzüydü. Kore savaşını ele alırken bu eğilimi simgelemiş olanlar Son Chang-Sop 'un "Bi onin nal" (Yağmurlu Gün) ile Son U-Hui 'nin "Bulggot" (Hava Fişekleri) gibi romanlardı. Yine bu dönem de O Yong-Su 'nun "Getmail" (Kenar Mahalle) adlı eseri "varolusçuluk" eğilimi ile yazılmış başlıca eserlerdendir.
1960'li yıllarda Askeri ihtilal ve öğrenci eylemleri gibi iki önemli olay siyasi dalgalanmalara neden olmuştur. Bu dalgalanmalar edebiyat alanına da yansımıştır. "Varolusçuluk Edebiyatı" 60'li yıllarda da etkisini sürdürmüştür. Kim Su-Yong'un "Godehanburi" (Büyük Kök) ve "Pul" (Ot) , Shin Kyung-Rim'in "Nogmu" (Çiftçinin Dansı) adlı şiirleri bu akımın en iyi örnekleri arasındadır. Yi Mun-Gu'nun "Canghanmong" (Uzun ve Hüzünlü Rüya) adlı romanı 60'li yılların önemli eserleridir.
Kore Edebiyatı, klasik edebiyattan çağdaş edebiyat dönemine kadar kronolojik biçimde ve tarihsel açıdan ele alınmıştır. Her tarihsel dönemin kendine has özellikleri Kore edebiyatını etkileyerek, Kore halkının düşünceleri, duyguları, kültürü, yaşam biçimi ve tarihi yazarların eserlerinde değindiği konular olmuştur.
Klasik edebiyat dönemindeki Han mun hak edebiyatı döneminden Hangıl edebiyatına, Aristokrat edebiyatından halk edebiyatına geçilmiştir. Böylelikle eski edebiyatın özellikleri yok olup yeni edebiyat doğmuştur.
Ayrıca Batı medeniyetinin kabulü ve Batı Edebiyatı etkisi ile Kore Edebiyatında yeni eğilimler oluşmasında önemli bir rol oynayarak Çağdaş Edebiyatın doğması sağlanmıştır.
Çağdaş edebiyat döneminde eski edebiyat geleneği olan grup edebiyat çalışmalarından sıyrılıp şahsi edebiyat çalışmalarına yönelinmiştir. Ayrıca zaman zaman Kore toplumunda ortaya çıkan değişiklikler yazarların değişiminde de rol oynamıştır.
Kaehvagi Dönemi (Modernleşme Dönemi) Edebiyatı
Kabokyongcang (1894) çağdaşlaşma reformundan 1908 yılına dek süren bir dönemi kapsar. Kore'ye batı medeniyetlerinin girmesiyle edebiyat alanında "Sinmunhak" (Yeni Edebiyat) dönemi başlamıştır. "Sinsosol" (Yeni Roman) ve "Sinçesi" (Yeni Stil Sür) faaliyetlerinin başlamasıyla Çağdaş Edebiyatın zemini hazırlanmıştır. 1906'da Hyol-Iynu (Kanlı Gözyaşları) Yi In-cik (1862-1916) tarafindan yayimlanmasi Yeni Kore Romani'nin başlangıcı sayılır. Bu eser biçim olarak klasik roman çerçevesi içinde kalmış olsa da yapı ve anlatım bakımından yeni bir denemedir. O dönemin gerçek sorunları olan bağımsızlık düşüncesi, yeni eğitim, sınıf sisteminin kaldırılması, serbestçe flört etmek ve yeni medeniyetin kabulü gibi Kaehvagi (Modernleşme Dönemi)'nin isteklerine uyan şartları yazarlar eserlerinde istemişlerdir. Ayrıca sür alanında belirtilen bu konular "Çanggagasa" (Uzun Şarkı) denilen yeni sür türünde de dile getirilmiştir.
1908 - 03.01.1919 Dönemi Edebiyatı bu dönem Çağdaş Kore Edebiyatının başlangıç safhasıdır. Yi Kvang-Su (1892-?) ve Choe Nam-Son (1890-1957) bu döneme damgasını vurmuş iki önemli şahsiyettir.
Choe Nam-Son'un 1908' e doğru yayımladığı "Heegeso- Sonyonege" (Denizden Genç Adama) adlı şiiri Çağdaş Kore Sür Edebiyatının başlangıcı sayılır.
Yi Kvang- Su 'nun edebiyatı milliyetçiliği ve hümanizmi temel alarak Kore milletini aydınlatmayı amaçlayan bir edebiyattı. "Mucong" (Merhametsiz) adlı eserinin aydınlatma amaçlı olması ve bu eserinde konuşma ve yazı birliğini sağlamış olması nedeniyle Kore edebiyat tarihinde ilk çağdaş roman olarak düşünülmektedir.
1919 yılında "Samil-Undong"( 1 Mart Bağımsızlık Hareketi)6 adlı bir ulusal direniş hareketi beraberinde tüm Korelilerin ortak milli birlik ve beraberlik duyguları ile hareket etmelerini sağlamayı amaçlayan bir edebiyat alanını beraberinde getirdi. Bu edebiyat akımı, klasik Çince'yi dışlamış ve tamamen Kore ulusal dilinin bir ürünü olması gerektiğine inanmıştır. Şiirin sico ve gasa gibi standart formlardan bağımsız kılınması doğrultusunda halk şiiri ile ilgilenilmiştir. Ancak, Japon emperyalizmi sansür ve hapis gibi baskı unsurlarının uygulanmasıyla Samil Undong (Bağımsızlık Hareketi) başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
1920'li yıllardan itibaren Batı Edebiyatı etkisi Kore edebiyatında yeni eğilimler oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. "Proleterya Edebiyatı"7 da bu dönemde faaliyet göstererek "Halk Edebiyatı" ile karşı karşıya gelmiştir. Fakat genç yazarlar dönemin zorluklarını aşmak için büyük bir çaba harcamış ve birçok edebi dergi yayımlamışlardır. Ortak görüş ve akımlara sahip yazar ve şairler aynı dergi etrafında toplanarak eserlerini yayımlamışlardır.
Changco (Yaratma) 1919 yılında yayım hayatına başlayan Kore Edebiyatının ilk edebiyat dergisidir. Bu dergi de yer alan Kim Tong-In'in (1900-1951) "Yakhan caiy silpim" (Zayıfların Üzüntüsü)" adlı eseri Kore edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir. Yazar alt tabaka sınıf halklarını romanında kahraman olarak belirlemiştir. Aynı zamanda yazar birey ile toplum ilişkilerini objektif olarak değerlendirmiştir.
"Yaratma" dergisinin ardından 1920 yılında yayım hayatına başlayan "Pyeho" (Harabe) umutsuzluk ve karamsarlıktan kaynaklanan görüşlerin toplandığı bir dergidir. Kim Ok bu dergide faaliyetlerini sürdüren şairlerden biridir.
Daha sonra 1922 yılında yayımlanmaya başlayan "Bekco" (Beyaz Akış) dergisi yazar ve şairleri pesimistik ögelere daha çok yer vererek romantik akımın etkisiyle duygularını net bir şekilde ifade etmişlerdir. Minyo8 tarzı şiirleri ile Kore Edebiyat tarihide önemli bir yere sahip olan Kim So-Vol (1902-1934) "Beyaz Akış" dergisi etrafında toplanan şairlerden biridir. Kim So-Vol 'un minyo tarzı şiirine bir örnek,
"Açelya Çiçeği
Beni görmekten bıkıp da
Gideceğiniz zaman
Hiçbir şey söylemeden sizi göndereceğim.
Yongbyong'daki Yag dağından
Açelya çiçeklerini
Usul usul giderken
Yolunuza serdiğim o çiçeklere
Yavaşça basıp gidiniz.
Beni görmekten bıkıp da
Gideceğiniz zaman
Ölsem de gözyaşı dökmeyeceğim.'
1930- 15.08.1945 Dönemi Edebiyatı; bu dönemde Japonya'nın Kore'ye baskı politikası uygulamasından dolayı yazarlar eserlerini istedikleri gibi yazamamışlardır. Bundan dolayı "sanat için sanat" edebiyatına yönelmişlerdir. 30'lu yıllarda birçok grup oluşmuş şair ve yazarlar bu gruplar etrafında toplanarak faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. "Sengmyonpa" (Hayat Topluluğu) ve "Modernizim Topluluğu" bu dönemde faaliyetlerini sürdüren dergilerden birkaçıdır. Chong Ji-Yong "Modernizim Topluluğu"nun önde gelen şairlerindendir. So Chong- Ju (1915-) "Hayat Topluluğu"nun önde gelen şairidir.
30'lu yıllarda yazarlar daha da derinleştirdikleri gerçekçi tasvir ile Japon emperyalizmi altındaki aydınların sorunları ile çiftçilerin yaşamını konu alarak eserlerinde işlediler. "Şehir Romanı" , "Köy Romanı" ve "Tarih Romanı" akımları faaliyet göstermiştir. Yi Kvang-Su'nun "Hilk" (Toprak) Sim Hun'un (1901-1936) "Sangroksu" (Yeşil Ağaç) adlı eserleri çiftçi yaşamını en iyi ifade eden eserlerin başında gelmektedir.
Ayrıca Yi Hyo-Sok (1907-1942) memleket özlemi edebiyatı ile Kim Yu-Jong (1908-1937) baski altindaki insanlarin görüntüsünü ve onlarin yoksulluğunu geleneksel hiciv edebiyatı ile Yi Sang (1912-1939) umutsuz, gerçek hayata uyum sağlayamayan karakterleri ele alarak bir nevi kaçış edebiyatı ile edebiyat tarihinde yerini almıştır.
1945 Dönemi, ülkede hüküm süren sağ-sol ideolojik çatışmalar
edebiyat sahasında da etkisini göstermiştir. Dolayısıyla birçok edebi
kavgalarda ortaya çıkmıştır. "Halk Edebiyatı" taraftarları " Parti
Edebiyatına" karşı çıkarak "İnsan Edebiyatını", "Siyasi Edebiyata" karşı
olup "Saf Edebiyatı"savunmuşlardır.
Japon emperyalizminin baskısı ile duygularını eserlerine yansıtamayan yazarlar "Memleket özlemi" edebiyatı yapmıştır. Kim Tong-Pvi'nin "Hyolgo Bucog" (Magarada Yaşayan Kavim) adlı eser bu türün en iyi örneklerindendir.
1946 yılında Pak Mog-Vol (1916-1978), Pak Tu-Jin, Cho Ji-Hun'dan
oluşan şair topluluğu "Yeşil Geyik Topluluğu" nu oluşturarak milli şiiri
geliştirme çabalarını sürdürmüşlerdir.
Kore Savaşı sonrası 1950'li yıllarda ülkenin kuzey ve güney olarak ikiye bölünmesi trajedik bir ortam oluşturmuştur. Savaş sonrası Edebiyatında, savaşta yara alan insanların tutumunu ve trajedisini, çelişki içinde kalan topluma karşı şikayet ve eleştiri, geçmişe duyulan özlem ve hümanizm 1950'li yılların yazar ve şairlerinin eserlerinde görülen konulardır. Yu Chi-Hvan'in "Bobyonggva" (Piyade ile birlikte), Gu Sang'in "Conggyungmyociapeso" (Düşman Askerinin Mezarı Önünde) adlı çalışmalar savaş sonrası şiirlerin en iyi örneklerindendir."Savaş sonrası edebiyatı"nin egemen teması, insanın insana yaptığı zulmün gerçek yüzüydü. Kore savaşını ele alırken bu eğilimi simgelemiş olanlar Son Chang-Sop 'un "Bi onin nal" (Yağmurlu Gün) ile Son U-Hui 'nin "Bulggot" (Hava Fişekleri) gibi romanlardı. Yine bu dönem de O Yong-Su 'nun "Getmail" (Kenar Mahalle) adlı eseri "varolusçuluk" eğilimi ile yazılmış başlıca eserlerdendir.
1960'li yıllarda Askeri ihtilal ve öğrenci eylemleri gibi iki önemli olay siyasi dalgalanmalara neden olmuştur. Bu dalgalanmalar edebiyat alanına da yansımıştır. "Varolusçuluk Edebiyatı" 60'li yıllarda da etkisini sürdürmüştür. Kim Su-Yong'un "Godehanburi" (Büyük Kök) ve "Pul" (Ot) , Shin Kyung-Rim'in "Nogmu" (Çiftçinin Dansı) adlı şiirleri bu akımın en iyi örnekleri arasındadır. Yi Mun-Gu'nun "Canghanmong" (Uzun ve Hüzünlü Rüya) adlı romanı 60'li yılların önemli eserleridir.
Kore Edebiyatı, klasik edebiyattan çağdaş edebiyat dönemine kadar kronolojik biçimde ve tarihsel açıdan ele alınmıştır. Her tarihsel dönemin kendine has özellikleri Kore edebiyatını etkileyerek, Kore halkının düşünceleri, duyguları, kültürü, yaşam biçimi ve tarihi yazarların eserlerinde değindiği konular olmuştur.
Klasik edebiyat dönemindeki Han mun hak edebiyatı döneminden Hangıl edebiyatına, Aristokrat edebiyatından halk edebiyatına geçilmiştir. Böylelikle eski edebiyatın özellikleri yok olup yeni edebiyat doğmuştur.
Ayrıca Batı medeniyetinin kabulü ve Batı Edebiyatı etkisi ile Kore Edebiyatında yeni eğilimler oluşmasında önemli bir rol oynayarak Çağdaş Edebiyatın doğması sağlanmıştır.
Çağdaş edebiyat döneminde eski edebiyat geleneği olan grup edebiyat çalışmalarından sıyrılıp şahsi edebiyat çalışmalarına yönelinmiştir. Ayrıca zaman zaman Kore toplumunda ortaya çıkan değişiklikler yazarların değişiminde de rol oynamıştır.
Alıntı:Senin ne düşündüğün benim için hiçbir zaman önemli olmadı,önemli olan benim ne düşündüğüm ve dilime yansıyanlardı... M'e'L'L...(;