yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 3.64/5 - 11 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Korea-Fans Için Yazdigimiz Nesir Türleri (Deneme, Hikaye, Makale, Fikra vs.) 2
#1
Korea-Fans Için Yazdigimiz Nesir Türleri (Deneme, Hikaye, Makale, Fikra vs.) 2

Artik Hikayelerimize Bu Konudan Devam Edecegiz Hikayenizin Bölümünü Yazdiktan Sonra Bana (özgü), "vahide" veya * Yui * Arkadaslarimiza Bildiriniz Ve Indexe Ekletiniz...


ecegül yazdı:Merhabalar arkadaslar, Korea-fans ailesi içersinde nesir türlerine ilgili olan arkadaslarim, Koreye yönelik yazdigimiz nesir(düz yazi) türlerini burdan paylasabiliriz.




INDEX Korea-Fans Için Yazdigimiz Nesir Türleri (Deneme, Hikaye, Makale, Fikra vs.) TIKLA !!
www
#2

GERÇEK KALBIMIZDE SAKLI


Sarkimiz...

Karar verdim ben gülümsemeye,
Kulak verdim kalbime,
"Seni seviyorum"du diyebildigim sadece...



En önemlisi karar verebilmekti benim için. Ve bu karari aldiktan sonra devaminin gelecegine inaniyorum. Kararlik…

Adim adim ilerlemeli ve ulasmaliyim hedefime. Mutluluk için atilan kararli bir adim. Bunu kendimden beklemiyordum. Ben ve kararli biri olmak. Hep kararsiz, hep kararsizim genelde.
Bakalim devam ettirebilecek miyim? Zaman gösterecek bunu.

Ertesi gün is aramak için disari çiktim. Büyük bir sorun vardi ki nasil bir iste çalisacaktim. Ve gün bitiminde elimde hiç bir sey yoktu. Yorgun argin önüne geldim evin. Yukari çikabilecegimi bile hissetmiyordum. Zorla da olsa içeri girmistim ki evde beni büyük bir sürpriz bekliyordu. Gözlerim fal tasi gibi açilmis, etrafa bakiyordum. Bunu ben nasil bilememistim. Gerçekten inanilmaz. Herkes etrafta bana sevinç dolu gözlerle bakiyordu. Bense saskin. Salon kapisinin üstüne “happy birthday” yazmislardi. Dogum günümdü ve bir kere bile aklima gelmemisti. Hem sevinç hem hüzün bir aradaydi. Bütün olanlarin arasinda dogum günüm aklima bile gelmemisti. Oysa bir çok kisi bunu hatirlamis ve benim için gelmisti. Hala kapinin önünde saskinlikla durdugumu gören Sung Youn ve Rubeyda kolumdan çekistire çekistire odaya götürdü. Neymis, herkesin içinde böyle duramazmisim. Çok güzel olmaliymisim. Bugün senin günün deyip durdular saçimi yaparken. Kendimi onlarin ellerine birakmistim. Ve gerçekten de çok güzel olmustum. Saçlarimi hafif kivir kivir yapmislardi. Az bir kismini arkaya toplamislar ve çok güzel bir taç takmislardi. Ayna da bakarken kendime “bu ben miyim” diye sorunca alay etmeye basladilar.

Saçlarim tamamdi, fakat unuttuklari suydu ki elbiseyi henüz giymemistim. Saçlarim bozulmadan giymesi oldukça zordu. Hemen bir elbise seçtik. Lila renginde ayaklarima kadar uzanan sik bir elbiseydi. Disaridan konusmalar ve birkaç çocugun bagirtilari geliyordu. Kapiyi tiklatti biri. Yüzümde kocaman bir gülümseme kapiyi açtim. Seo Yeon kapidaydi. Öylece duruyordu.

-Bir sey mi oldu?
-…
-Hey, sana diyorum.
-Oh, gelmiyor musun diyecektim.
-Makyajimi yapip gelecegim.

-Dogal halinle çok daha güzelsin, deyip dogruca salona götürmüstü. Bir anda herkesin gözü bana çevrilmisti. Utancimdan kipkirmizi oldum. Zaten topluluk içine girmeyi pek sevmem. Bu kadar kisinin içinde herkes bana bakinca titremeye baslamistim. Seo Yeon elimden tuttu sikica.

-Dur, bu daha baslangiç. Sakin bayilayim deme.

Sadece kafami salladim. Ve arkadan Shock çalmaya basladi. Herkes dans etmeye basladi tüm coskusuyla. Beast’in sarkisini çok seviyordum. Ve bir sürpriz de Karaoke olmustu. Koaroke getirmislerdi ve Seo Yeon’la ikimizin eline mikrofonlari tutusturdular. Söylemeye basladik ikimiz de. Çok egleniyordum. Gülmemek için kendimi zor tutarak sarkiyi söyledim. Bittiginde alkis sesleri doldurmustu salonu. Kendimi büyük bir seyi basarmis gibi hissettim. Heyecandan etraftakileri hiç incelememistim. Ha Ra, Rubeyda ve annesi, Sung Youn ve küçük kardesleri Gein Hee, Soo hyo bile gelmisti. Ama annem yoktu. Aramaya baslayacaktim ki yanima Gein Hee geldi. Ilk karsilasmamiz oldukça komikti. Onu o makyajli halinde görünce sasirmis ve gülmüstüm. Simdi ise sirin bir kiz vardi karsimda.

-Min Hyo unni, çok güzel olmussun. Lütfen benimle fotograf çekil.
-Tesekkür ederim canim. Neden olmasin.

Hemen elindeki fotograf makinasini Sung Youn’a verdi. O da gülümseyerek fotografimizi çekti. Bir de kucakladim onu. Öyle çekti fotografimizi. Gein Hee bir anda kolyemi çikardi boynumdan. Telasla yere indirip, elinden aldim. Yüzü asilmisti. Gönlünü almaliydim. Böyle davranmak istemezdim ama bu kolye çok degerliydi.

-Canim, özür dilerim. Affet beni. Bak sana güzel bir bebek alayim, ne dersin?
-Tamam, ama çabuk al.
Çok mutlu oldugu belliydi. Iste küçücük bir çocugu mutlu etmesi bu kadar kolaydi. Ama büyüyünce, dertlerle birlikte mutlu olmak da zorlasiyor.

Simdi asil güzel kisma gelmistik. Hediyeler… Hediye vermeyi de almayi da çok seviyorum. Önce Sung Youn verdi. Heyecanla paketi açtigimda çok mutlu oldum. Bir günlük almisti. Yazmayi sevdigimi biliyordu. Ve basina yazdigi sözler o kadar güzeldi ki.

♥ Kilometrelerce uzakliklara gizlenmis olsa da dostlugumuz ayni gökyüzünü paylastigimiz sürece dostuz.

♥ Kimsesiz zamanlarin yalnizliginda, aydinlik diyarlarin masalsi görüntülerinde, küçük bir çocuk yüreginin annesine olan sevgisi degerinde bir merhaba dostum nasilsin.

-Bu günlüge en güzel anilarini, yaz. Kötülerine hiç yer verme. Geçmiste kalsinlar sadece.

Sarildim hemen. Rubeyda da sevimli bir ayicik vermisti. Yüzüne baktim.

-Bu benim küçüklügümden beri her seyimi anlattigim, çok sevdigim arkadasim. Yaninda birini aradiginda ona saril, anlat dertlerini. Sana çok yardimci olacak.

Ve sirayla herkes hediyelerini veriyordu. Hepsini her gördügümde yüzümdeki kocaman gülümseme hiç ayrilmiyordu. Ve sira Seo Yeon gelmisti karsima. Ne verecekti çok merak ediyordum. Ama hiç bir sey yoktu elinde. Sonra cebinden bir kutu çikariverdi ve içinde çok güzel bir yüzük vardi.

-Sana evlenirken hiçbir sey almamistim. Beni affet. Ama asil hediye bu degil.

Bunu söyledikten sonra yanima geldi ve yanagima bir öpücük kondurdu herkesin içinde.

-Sen benim en degerlimsin.

En güzel günümdü bu. Hiç unutamayacagim kadar güzeldi. Kalbim sevinçle doluydu.

>>>Seo Yeon<<<

Kötü bir zaman geçirdim ama o benim yanimdaydi hep. Ve bu yüzden bugün onu çok mutlu olmasini istiyorum. Bu yüzden bu partiyi hazirlamaya karar vermistim ve kimse de onu bugününde yalniz birakmadi.
Kiyafeti ve saçi harikaydi. O kadar güzeldi ki. Gözlerimi ondan alamadim. Narin, kirilgan bir o kadar da simsicak kalbiyle insanin kalbini isitan biri o.
Oradan oraya kosuyor, çocuklarla oyun bile oynuyor. Ya o gülümsemesi… Nasil sevilmez ki.
Sesinde ki incelik kalbimi oksuyor. Her an tekrar asik oluyorum sanirim.

-Abi, burada ne yapiyorsun tek basina.
-Etrafi izliyorum. Bir sey mi var?
-Hayir, sadece böyle görünce seni merak ettim.

In a Rush...

Sung Youn sayesinde düsüncelerimden siyrildim. Biraz etrafta dolandiktan sonra sarkiyi degistirmeye karar verdim. Simdi SS501’den In a Rush çaliyordu. Min Hyo’nun yanina gittim. Dansa kaldirdim onu. Onunla dans ediyorduk. Omuzuma yaslanmisti. Kulagima fisildayarak:

-Ben de seni seviyorum, hep seni sevecegim sen beni sevdikçe. Bundan sonra mutlu olalim.

Bu duyduklarim gerçekti tamamiyle. O da beni seviyordu.

>>>Min Hyo<<<

Kalbim artik içindeki savaslari bitirmisti. Onu sevdigimi saklamiyordum artik. Kalbimdeki gerçek bu. Onu seviyorum. Ve onunla mutlu olmak istiyorum. Onun kollarinda olmak çok harika bir sey. Ama annem hala gelmedi. Kapi çaliyor. O gelmis olmali. Kollarindan siyrilarak kapiya kostum.

Kapiyi Rubeyda’nin annesi açmisti. Iki kadin birbirlerine bakiyordu hayretle. Kapinin önünde bakisiyorlardi sadece. Ikisi de aglamaya basladi. Rubeyda’nin annesi bana döndü, dikkatle bakti.

-Kolyene yakindan bakabilir miyim?

Gözlerinden yaslar dökülüyor ve kolyemi istiyordu. Kolyeme bakmak istemesine sebep neydi?


15. Bölüm Sonu
#3
RabiacigimOpucuk
Yine harika bir bölüm olmus tatlim, ellerine saglikSmile
Dogum günü partisi ha? Oldum olasi sevmisimdirAbaza
Sonunda kizimiz sevdigini itiraf da ettiAbaza
Ama Rubeyda'nin annesi kolyesini neden istiyor?
Devamini çabuk yaz canim çatlatma beni meraktanBiggrin
-----
Bu arada 2. kismimiz hayirli, ugurlu olsun....Smile



Love is real, real is love,
Love is feeling, feeling love,
Love is wanting to be loved.
~
Love is you,
You and me,
Love is knowing,
We can be...



#4
Kizlar bir kaç gün gelemedim ne çok olaylar yazmissiniz?Ban

Tugçem öncelikle Mine bence bu çocuktan sadece hoslanmiyor asik! Abaza
En son gelen Seung-ho kim? Saskin
Ne istiyor Mine'den?Atkilic
Asiklarin arasina girmesin.Ofkeli


Derya'cigim.
Bütün bölümleri okudum.
Çok güzel olaylar oldu ve çok heyecanliydilar.Sarhos
Jin Sook'a ne oldu? :Img-cray:
Hasta olmasina çok üzülürüm.

Tebrik ederim çok güzel yazmissiniz kizlar. Opucuk Alkis

Bütün yazar arkadaslarimi tebrik ediyorum.
2.konuya geçecek kadar çok hikaye yazilmis demek? Abaza
#5
Öncelikle basligimiz hayirli olsun arkadaslar.Hikaye yi yayinlamadan önce bir fikir almak istiyorum sizden."Special love Special Edition" isimli bir bölüm yazacagim.Bu bölümü diziler devam ederken çekilmis filim gibi düsünün.Hikaye baska bir sekilde devam edecek fakat bu Special Edition da baska bir olay olacak.Kabul ediyor musunuz?Yorularinizda belirtirseniz sevinirim Smile Ve iste Yeni bir bölüm Smile

Special Love

Taemin aksam okuldan çikar çikmaz Neulra'nin yanina gelmis Key ile birlikte gece boyunca basinda bekliyorlardi.Gece karanliginda konusmaya baslayan Taemin oldu.
Taemin:
"Neden bana söylemedin?Kayitta gelen telefon NeulRa ile ilgiliydi degil mi?"
Key:
"Evet."
Taemin:
"Neden söylemedin o zaman!"
Taemin'in gözleri kipkirmiziydi.Belliydi aglamisti.
Key:
"Ne fark eder!Burdasin iste"
Taemin:
"Ash!Nasil ne fark eder!Neden çagirmadin be!Çagirmaliydin!"
KeY:
"Taemin kapa çeneni!Zaten onu ben getirmedim.Su Jeremy mi mi ne.Onunla arkadaslari getirmis!"
Taemin:
"Onlarin ne isi var bizim evimiz de ya!"
Key:
"Shin Woo onu gezdirmek için bizim eve gelmis.Kimseyi bulamayinca tam gidecek ken çigliklar duymus.Bahçe de elleri kan içinde yerde NeulRa'yi bulmus.Ben NeulRa'yi aradigimda Jeremy açti.O anlatti."
Taemin:
"Inanamiyorum ya!Yine onlar var yaninda!"
Key:
"Taemin...Hiç iyi görünmüyordu.Bir sey olacak...Bir sey olacak diyordu.Sonunda hepimiz görücekmisiz..."


~~~~~~


Ciara-gimme dat

~~~~~~

NeulRa'yi birkaç gün önce eve getirmislerdi.Yorgun gözüküyordu.Düsünceli...Birlikte yemek yedikleri zaman çok mutlu oluyordu.Ama hep bir mesaj geliyordu.Bir anda kalkiyordu NeulRa.Taemin onun hattini degistirdi.Fakat kisa bir süre sonra o numarayida rahatsiz edenler olmustu.Ne zaman telefona bakmaya çalissalar ya NeulRa'nin gözleri yada sürekli degisin telefon kilidi ile karsilasiyorlardi.Kaç gün geçmisti krizin üstünden.12?Neden sürekli üzgündü?Kimse katlanamiyordu NeulRa'nin böyle gözükmesine...O komik kizi geri istiyorlardi.Neseli...Bir gün NeulRa ilk defa gülümseyerek uyandi.Herkesin odasina gidip herkesi öperek tek tek uyandirdi.Herkes saskindi.NeulRa ne zamandir gülümseyerek onlari uyandirmiyordu ki?
"Hadi çocuklar...Kalkinda kahvalti yapalim"

~~~~~~~~

Kahvalti bittikten sonra herkes -NeulRa dahil- hazirlanip ajansa gittiler.NeulRa'yi zorla getirmislerdi aslinda.Albümün son sarkisi kaydedilecekti.Çocuklar kayit stüdyosuna geçtiklerinde NeulRa çantasinda Leptop'u ve Kulakliklarini çikardi.Elinde Starbuck'tan aldigi yeni,sicak kahveden yudumlari ve kulakliklarini takip bir seyler dinlemeye basladi.Gruptakiler bozulmustu.Artik NeulRa'nin dikkatini çekemiyorlardi.NeulRa bazen gülüyor,bazen agzi açik bakiyor,bazen ise bir seyler mirildanip Menajer Sung Jin ile konusmaya baslamislardi.'Kadin milleti iste' deselerde basta NeulRa'da bir farklilik oldugunu sezmislerdi çoktan.Taemin tam sarki söylemeyi birakip NeulRa'nin yanina gelecekti ki NeulRa kulakligi çikardi ve Taemin'e bakip gülümsedi...Taemin de vazgeçti...

Kayit bittikten sonra NeulRa Onew'den telefonunu istedi.Bir numara çevirdi ve bekledi.Çikan ses herkesi basta düsündürmüs sonra ise buruklastirmisti.Telefonun sesi gelmiyordu.Çikan tek ses NeulRa'nindi.
"Tae Kyung!...Evet benim...Evet ben de onun için aramistim.Az önce gördüm...nasil ne yapacagiz?...Sence?...Lider!Saçmalama dedikçe...Hey!Sözümü kesme!...Hey!...Çeneni kapatip beni dinler misin?...Tesekkür ederim...Ne yapilmasi gerektigini biliyorsun...Evet tabiki de aksam orada olacagim..Bu arada orada degil degil mi?...Mükemmel...aksam görüsürüz Lider!"
Konusulanlardan anlasilan tek sey NeulRa'nin evde olmayacagiydi.
"Sey...Çocuklar sizden bir sey isteyebilir miyim?"
Taemin:
"Ne isteyeceksen yapamam okula gitmem lazim!"
Öyle bir söylemisti ki bunu...Nefret dolu ve soguk...
"Seninle sonra -özel olarak- konusacagiz Taemin.Gelmene gerek yok!"
Taemin:
"Tamam!"
NeulRa:
"Tamam!"
Jonghyun:
"Ee prenses sen ne isteyecektin?"
NeulRa:
"Söyleme me gerek yok aslinda sen gelsen yeterli olacaktir...Benimle gelir misin?"
Jonghyun NeulRa'yi kendisine çekti ve
"Tabiki de..."
neulRa camdan bakti.
"O zaman az sonra inebiliriz..."

Arabadan indiklerinde Jonghyun buranin bir alisveris merkezi oldugunu farketti.
NeulRa Jonghyun'nun önüne geçti ve yalvarmaya basladi
"Özel Bir arkadasima hediye almam gerekiyor.Bana yardim eder misin Oppa!Lütfen.Lütfen.Lütfen!"
"Kimmis bu özel kisi?"
"Ya...Bosver yardim edecek misin etmeyecek misin?"
neulRa kedi gibi duruyordu.Kim karsi koyabilirdi ki?
"Tamam Kedi kiz!Gel buraya!"
"Of ya!Önce 'Deli Kiz'dik, Simdi 'Kedi Kiz' olduk iyimi?"
"Mizmizlanma düs önüme"
NeulRa magazalara giriyor bir seyler seçip Jonghyun'a gösteriyordu.Fakat Jonghyun neredeyse hiç birini begenmemisti.
Baska bir magazaya girdiklerinde NeulRa Beyaz bir saat gördü.Asik olmusçasina bakiyordu adeta.
"Bunu kesinlikle alacagim."
Jonghyun:
"Iyi de bu erkek saati degil ki.."
"Ona degil kendime al...Bir saniye!Onun erkek oldugunu nerden biliyorsun?"
"Aslinda...Bilmiyordum.Simdi kendin söyledin!"
"Pislik!"
"Hih!"
"Her neyse bu saati alacagim."
dedigi an saat elinden uçmustu.NeulRa bir saga bir sola bakti.En sonunda Jonghyun'nun aldigini gördü.
"Hey!O benim saatin!Git kendine baskasini al!"
Jonghyun:
"Bunu sana ben alacagim"
"Olmaz!Hayatta olmaz!..."
"Nedenmis o?"
"Be...Se...Hah!Bir daha sana oppa demem!"
"Demek zorundasin ben senden büyügüm!"
"Ya...ama..."
"Düs önüme'"
"A..."
"Yürü dedim."
NeulRa boynu buruk kasaya kadar ilerledi.Jonghyun parasini ödedikten sonra saati NeulRa'nin bilegini takti.NeulRa mahçup biraz da mutlu bir sekilde hizla Jonghyun'a sarildi.
"Çok Tesekkürler Oppa!"
NeulRa bir sürü magazaya girdi.En sonunda aldigi seyler ise pek iç açici degildi.Tam vazgeçecekti ki deri bir bileklik ve yaninda gümüs bir kolye gördü...

~~~~~~~~

Arkadaslar bu arada oppa kendinden büyük erkeklere mi sadece sevgililere mi söyleniyordu?Hatirlayamadim.NeulRa burada Oppa derken abi demek istiyor aslinda.Ona göre Biggrin

Sen Benim İçin İlktin
Senin Tahtın Hep Boştu
Bunu İlk Kez Anladım


#6


Yaramaz 2'li...

Bölüm 6.

"Elimdeki kagitlar ile eve dogru yürümeye basladim.Artik korkuyordum,bir o kadar da kusku duyuyordum.Bunu bana kim yapabilirdi...?
Kafamdaki sorular günden güne çogaliyordu.Eve geldim,istahim yoktu yemek falan yemeden yataga uzandim.Kendi kendime konusarak uykuya daldim.Bir süre geçtikten sonra yataktan firladim.Bunlari kimin yapabilecegi hakkinda bir kaç kisi belirmisti kafamda.Saat 3 gibiydi.Seo-jin olabilirdi bu,Seo-jin.!
Sabah olmasini iple çekiyordum.Günes daha yeni doguyordu.Evde biraz oyalandiktan sonra okulun yolunu tuttum.Okula girer girmez Seo-jin'i bulup bir kenara çektim.
-Sen ne yaptigini saniyorsun ? Beni öyle korkutamazsin. Eger bir sorunun varsa gel yüzüme söyle beni öyle dolandirma...
-Ne saçmaliyorsun sen!
-Eee! Bilmemezlikten gelme. Yazdigin notlari diyorum. Dedim ve elimdeki kagitlari yüzüne firlattim. Notlari alip okumaya basladi.
-Bunlar ne ? Ne demek istiyorsun?
-Ya bunlari sen yazmadin mi ? Benimle bulusmak isteyipte gelmeyen sen degil miydin?
-Ben bunlari daha yeni görüyorum. Anlasilan sen oyuna getiriliyorsun. Benden sana tavsiye:bence ne derlerse yapma kötü duruma sen düsersin. Bunlari sana,senden nefret eden bir kisi yapiyor.
-Peki ya kim,kim yapar böyle bir seyi ?
Ayaklarimi yere sürterek yürüyordum. Gözlerim dolmustu,biraz daha yürüdükten sonra kosarak eve geldim. Dersler umrumda degildi. Eve geldim,ama kapi açikti. Bir hisinla içeriye girdim. Evin içinde bir adam vardi. Yavasça yanina gittim. Ama arkasina bakip beni gördü. Gözleri faltasi gibi açildi. Bana dogru yürüdü. Kolumdan tutup konusmaya basladi.
-Benimle gel.
Kolumu çekip:
-Nereye götürüyorsun beni,sen kimsin ?
-Çok fazla soru sorma gel benimle dedim sana.
-Gelmiyorum.
-Ee! Yürü...deyip beni iteklemeye basladi. Agzimi kapatmisti,çirpinmama ragmen birakmadi beni. Bir süre sonra bir arabaya getirdi beni. Arabada bir kisi daha vardi. Ben onlara soru soruyordum ama konusmamam konusunda beni uyarmislardi. Yoksa çok kötü seyler olacagini söylüyorlardi...


Aceleye yazdim,umarim begenirsiniz...

~~Yarem~Renan~~
Kore'yi Seviyorum Çünkü Bana Hayyalerime Ulaşabileceğimi Öğretti =)
www
#7
Bucuruk bugün okuyamadigim bütün bölümleri okuycam ya offf....
Çok çok üzgünüm ama su aralar çok yogunum...
<iframe width="202" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan?type=2" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

<iframe width="157" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
www
#8
(03-11-2010, Saat: 12:45)Lee Seung Hyo yazdı: Derya'cigim.
Bütün bölümleri okudum.
Çok güzel olaylar oldu ve çok heyecanliydilar.Sarhos
Jin Sook'a ne oldu? :Img-cray:
Hasta olmasina çok üzülürüm.

Çok tesekkür ederim canim güzel yorumun için...Begenmene sevindim... OpucukOpucuk
"Işıkları kim kapattı?" Kim Sun Woo-The Equator Man
#9
(03-11-2010, Saat: 3:40)bucuruk yazdı:

Dogum günü partisi... Onay Sürprizlere bayilirim ben de herkes gibi... Onay
Bu arada sevdigini itiraf etti ben de rahatladim...Çok sevindim bu olaya... Biggrin
Ayrica partide arkadaslari iyi ki kizimizi süslemis...Güzel olsun kizimiz... Onay
Bu kolye olayi benimde kafami karistirdi...Merakla bekliyorum.... Smile
"Işıkları kim kapattı?" Kim Sun Woo-The Equator Man
#10
Bu arada 3. sayfaya geçmek ve daha nice sayfalari eskitmek dilegiyle... Onay Smile
"Işıkları kim kapattı?" Kim Sun Woo-The Equator Man




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi