yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kore Savaşının Kahraman Türk Tugayı-3
#1
Kore Savaşının Kahraman Türk Tugayı-3

Bugüne kadar yapılan muharebelerde kesin sonuca ulaşamayan BM ve Çin orduları Mayıs 1953 tarihi itibariyle, 38. paralele tekabül eden Imjin Nehri-Charwon-Kumhwa ve uzanımı hattında karşılıklı savunmaya geçmişlerdi. Artik, pusu, kesif ve muharebe ileri karakolları çatışmaları ve taktik akınlardan başka bir harekat yapılmıyordu. Büyük askeri harekat durmuştu. Kore sorununu savaşla çözemeyeceğini anlayan taraflar, ateşkes görüşmelerine başlamışlardı.

Bu arada, ateşkes görüşmeleri uzayıp gidiyor, sonuca ulaşılamıyordu. Görüşmelerin sık sık kesilmesi ve bir uzlaşma sağlanamaması, yeniden büyük askeri harekatın başlaması ihtimallerini artırıyordu. Bu nedenle, taraflar savunma hatlarını kuvvetlendiriyor, muhtemel taarruzları karşılamaya hazır olarak, tetikte bekliyorlardı.

Düşman, şansını bir kez daha silahla denemek için hazırlanmaya başladı. Düşmanın iki amacı vardı. Ya Panmunjon ateşkes görüşmelerinde isteklerini kabul ettirecekler ya da BM hatlarını yararak sonuca ulaşacaklardı.

Düşman yapacağı bu saldırıyı çok önceden ayrıntılı bir şekilde planlamıştı. Bu saldırıda kullandıkları teknikler ve savaşma azmi övülmeye değer derecedeydi. 30 saat süren bu muharebede düşman kuvvetleri en düşük rütbeli askerden, generallerine her kademede tüm gücüyle çarpışmıştır.

WEGAS SAVAŞI (İLERİ KARAKOL ÇARPIŞMALARI) : (28-29 Mayıs 1953)

3 Mayıs 1953′de Seul kuzeyinde savunma görevi alan Türk Tugayı, asıl muharebe hattının 600 metre ilerisinde; Garson, Elko, Küçük ve Büyük Vegas adlarıyla tanımlanan tepelerde tesis edilen Muharebe İleri Karakol mevzilerini teslim almıştı.

Saldırının başarılı olması durumunda sonuçlarına katlanılacak, eğer başarılı bir şekilde püskürtülürse, askeri ve diplomatik avantajlar sağlanacaktı. Türk Tugayı bir kez daha kati bir amacı olan, iyi hazırlanmış ve azimli bir düşman saldırısıyla karşı karşıya kalmak zorundaydı. Cephe boyunca siperler birbirine yakindi ve bu da ciddi taktiksel dezavantajlara yol açıyordu. Bunun yanında dar, rutubetli ve karanlık siperlerde beklemek askerler için çok yıpratıcı oluyordu.

[Resim: gokceli1zr6.jpg]

Ve 28 Mayıs, saat 19.48′de düşman şiddetli ateş desteğini de arkasına alarak saldırıyı başlattı. Düşman saldırılarının en yoğun olduğu 2. Taburun bulunduğu cephe çok kanlı çarpışmalara sahne oldu. Garson [Carson], Büyük Vegas (Wegas), Elko ve Küçük Vegas (Wegas) isimli tepelerdeki savaş 30 saat boyunca sürdü.

28 Mayıs günü 19.48′de başlayıp, 29 Mayıs gecesi saat 24.00′e kadar hiç durmadan devam eden bu vahşi ve kanlı muharebeler boyunca bu tepeler bir çok kez el değiştirdi. Düşman saldırıyı 19.48′de Küçük Vegas tepesine sis bombaları atarak başlatmış, saat 20.00 civarında ise mevzilere girmişti. Düşman Küçük Vegas bölgesini takviye etmeye devam ederken, askerlerimiz 21.15′de ateş desteğiyle birlikte karşı saldırıya geçti. 21.19′da düşman tutunamayarak kaçmaya başladı. Düşmanın ele geçirdiği sığınaklardan biriside 21.51 itibariyle bomba ve süngü hücumlarıyla yok edilmişti. Saat 21.52 sularında ise Garson ve Elko bölgeleri tamamen sis altına alınmıştı. Çinliler Büyük Vegas’i topçu ve havan ateşiyle cehenneme çeviriyordu. Büyük Vegas bölgesine girmiş olabilen düşman askerleri saat 21.58′de süngülenerek dışarı atıldı.

Cephenin ön kısımlarında cephane azalmaya başlamıştı. Saat 22.08′de düşman tekrar Büyük Vegas mevzilerine girdi. 22.20′de ise takviye düşman birlikleri gelmeye başladı. Düşman yoğun topçu ateşi altına alınmıştı. 22.40′da Büyük Vegas’a doğru bir karşı saldırı düzenlendi. Diğer yandan düşman 22.45′de Garson’a saldırdı. 23.15′te Büyük Vegas geri alındı, Elko’ya girmiş olan düşman geri püskürtüldü. Küçük Vegas’a girmiş olan düşmana ise karşı bir saldırı ile tutunma şansı verilmemiı ve tepe 23.34′de geri alınmıştı. 23.30 saatlerinde ise düşman, Elko ve Garson’a tekrardan saldırdı. Kablolu ve kablosuz tüm bağlantılar kesilmişti.


Durum gittikçe daha da büyük bir darboğaz halini alıyordu. Göğüs göğüse çarpışmalar tüm cephe boyunda devam ediyordu. Saat 00.40′da düşman Küçük Vegas’a saldırıya başladı. Gün dogmadan önce, ileri cephe hattını ele geçirmeye çalışıyorlardı. 01.20′de Garson’a girmeyi başardılar.

Saat 01.50′yi gösterdiğinde Küçük ve Büyük Vegas tepelerindeki sığınaklara girmiş olan düşmanla boğuşma devam ediyordu. Garson tepesiyle bağlantı kurulamıyordu. Saat 03.23′de Küçük Vegas’a girmiş olan ve yaklaşmış olan düşman kuvvetlerinin tamamı askerlerimize teslim oldular.

Saat 03.47′de Tugay, Büyük Vegas tepesine saldırı emri verdi. Garson düşman eline geçmişti. 04.27 sularında düşman Büyük Vegas’a takviye ediyordu. 05.05′de ise Garson topçu ateşiyle dövülüyordu. Küçük Vegas dayanıyor fakat yaralılar tahliye edilemiyordu. Karşı saldırı sonucu askerlerimiz saat 10:50 itibariyle Büyük Vegas’ı geri aldı. Düşman kaçıyordu. Her yerde ölü ve yaralılar vardı. Saat 11.15′te Elko’dan Garson’a saldıran bir Amerikan Bölüğü etrafı Çinliler tarafından sarılınca, 16.00′da geri çekilmeye başlamıştı. 15.43′ de Çinliler Elko’ya girdiler. 16.15′ de ise Büyük Vegas’a girdiler. Askerlerimiz hiç beklemeden bir karşı saldırıya geçerek düşmanı tekrardan püskürttü.

Düşman saat 19.33′te Büyük Vegas’tan Küçük Vegas’a saldırıya başlamıştı. 20.05′te 2. Topçu Bataryamız yanmaya başlamış ve saat 20.50′de tümen Vegas’ı boşaltmaya karar vermişti. Düşman Vegas’a giremiyordu fakat askerlerimiz emir üzerine geri çekilmeye başlamıştı. Saat 21.20′de Vegas bölgesi tamamen boşaltılmıştı.

Savaşarak düşmana gerekli dersi veren komuta kademesi kanlı çarpışmaları durdurmaya karar vermişti. Otuz saat süren kanlı savaş sonunda düşman ancak taburumuz geri çekildiği zaman Büyük Vegas, Elko ve Garson tepelerini işgal edebilmişti. Bu saldırıda taarruz gücünü yitiren düşman, ana savaş cephesinin bir saldırısını daha kaldırabilecek durumda değildi.

Sonuç olarak Çinliler 38. paralel hattının güneyine geçemedi. Türk Tugayının üstün savaş yeteneği ile oluşan bu direniş nedeniyle Çin, ateşkeste umduğu avantajı elde edemedi ve ateşkes görüşmelerine yeniden başlandı. 27 Temmuz 1953 tarihinde ise Panmunjon Ateşkes Anlaşması imzalandı.

Bu muharebede 151 askerimiz şehit olmuş, 241’i de yaralanmıştır. General Matthew Ridgway ise savaş hakkında yazdığı kitapta bu rakamı söyle ifade ediyor; “Türk Tugayı’nın kayıpları 104 ölü ve 376 yaralıydı. Düşman kayıpları ise kesin rakamlara göre 2,000 ölü ve 1,075 yaralıdır.”

Bu muharebe, Kore Savaşı’nın son muharebesi olmuştur. Türk Tugayı Vegas Muharebeleri dolayısıyla ABD Cumhurbaşkanlığınca; “Legion of Merit” nisanı ile taltif edilmiştir.

Sonuç olarak:


Kore’de savaşan Türk Tugayı, savaşın kaderini dört kez değiştirmiştir. Kunuri ve Kumyangjang-Ni Muharebeleri ile yenilmez diye nitelenen Çin ordularını yenerek BM kuvvetlerini büyük bir hezimetten kurtarmış ve BM ordularının Kore’yi terk etme düşüncesinden vazgeçmesini sağlamıştır. Seul savunması ile başkent Seoul’ ün düşman eline geçmesine mani olmuş, Vegas Muharebesi ile de ateşkes anlaşmasının yapılmasını sağlamıştır.

Kore Savaşlarında Türk Tugayında 741 askerimiz şehit olmuş 2,147’si yaralanmıştır. 234 askerimiz esir düşmüş. 175 askerimiz ise kayıp olmuştur. Kore’de şehit olan askerlerimizin isimleri Ankara’daki Kore Anıtı’nda yer almaktadır.

Türk askeri savaş sona erdikten sonra da bir müddet Kore’de kalmaya devam etmiştir. 1961 yılında Tugay Türkiye’ye dönmüş yerine bölük seviyesinde birlik bırakılmıştır. 1965-1971 yılları arasında ise manga seviyesinde bir şeref kıtası Tokyo’da Türk Silahlı Kuvvetleri’ni temsil etmiştir.

Gelelim Esirlere:

Çinliler esir kamplarında esirlere her türlü yalan, şaşırtma, korkutma ve işkence metotları uygulayarak beyin yıkama faaliyetleri sürdürmüşlerdir. Bu faaliyetlerden BM askerleri içinde sadece Türk esirleri etkilenmemişlerdir. Esir kamplarındaki olumsuz her türlü şartlara en iyi dayanan Türkler olmuştur. Amerikalı esirlerin %50’si bu kamplarda ölmüştür. Birçoğu vatanlarına ihanet etmiştir. Esir kamplarında ölen Türk askeri olmamış ve Türkiye’ye geri dönmüşlerdir. Atalarımızdan gelen bir dayanma gücü.

Türk askerleri bu kamplarda dirençlerini kaybetmemişler, emir ve komuta zincirini hiçbir zaman bozmamışlardır. Kamplarda 24 saat birbirlerine destek olmuş, kamp yaşamına topluca katılarak hayatlarını idame etmişlerdir. Yürüyemeyen arkadaşlarını sırtlarında taşımış, hasta olan, üşüyen arkadaşlarını vücutlarıyla ısıtmışlardır. Çinliler çözülmeyi sağlayabilmek için ilk önce subayları diğer askerlerden ayırmışlar, fakat subayların yokluğunda çavuş ve onbaşılar komutayı ele almışlardır. Bunun üzerine çavuş ve onbaşıları da diğerlerinden ayırmışlar, fakat bu sefer yasça büyük olan askerler komutayı ele almış ve Çinli psikolojik savaş subayları sonunda Türklerle uğraşmaktan vazgeçmişlerdir.


Kaynak/Source
www
#2
Bu harika konu, verilen ayrintili bilgi ve fotograflarla daha da zenginlesmis. Güzel paylasim için tesekkürler. Atalarimizin pek çok halka oldugu gibi, sempati duydugumuz Kore halkina da fedakarca yardim ettigini bilmek gurur verici.




#3
Paylasimin için tesekkürler.
O güzel yüreğinize selam olsun.İyi ki varsınız.
#4
Yine çok güzel bir paylasim Koray, emegine saglik. Smile
#5
Harika paylasimlar.
Tesekkürler.
#6
Tesekkürler.
#7
Teşekkürler. Onay
♥ Seni Çok Ama Çok Seviyorum DongHae'm ♥
www




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi