yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 5/5 - 1 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kore Mitoloji Sözlügü
#11
Tesekkürler Lasfiniel faydali bir paylasim olmus..Smile

When you feel you've lost it all
When you don't know who's your friend or foe
You wonder why you're so alone
Worry ends when faith begins.


#12
(04-07-2009, Saat: 16:06)FiLiZz53 yazdı: Tesekkürler Lasfiniel faydali bir paylasim olmus..Smile

tesekkürler filiz(iki z ile) 53 çok faydali bir yorum olmus.. Smile
"Ben Tanrı'nın kesen eliyim. Ben adaletim ve ben merhametinizin ya da merhametsizliğinizin resmiyim. Aynaya baktığınızda sol omzunuzun ardında duran gölge benimkisi. Ve ben biliyorum; Tanrı var ve o sizi affetimyor..."
---Lasfiniel The Dark One
www
#13
(20-06-2009, Saat: 17:05)carmenx yazdı: dogu asya ülkelerinin mitolojik inanç ve düsünceleri bana mantiksiz ama bir o kadar da ilginç geliyor .. yazinin hemen hemen tamamini okudum .. Acaba biz türklerde de böyle degisik kavramlar var mi? diye de merak ettim ..Ellerinize saglik ...

Aslinda hemen hemen bizimde bu boyutlarda bir mitolojimiz var oldukça zengin.
Abasi:Yakut mitolojisinde, kötülükleri simgelediklerine inanilan ve korunmak için kendilerine kurbanlar sunulan, kötü ruhlara verilen ad. Abasi; Orta ve Bati Türklerinde Albasti, Alkarisi; Osmanli metinlerinde Albiz; Uranha-Tuba Türklerinde Albis; Altay Türklerinde Almis ismini alan karakteristik bir Türk motifi olarak karsimiza çikar.
Abra:Abra, Altay samanliginda, yeraltindaki büyük denizde (Tengiz) yasadigina inanilan, Erlik hizmetlisi, timsah biçimli efsane yaratigi. Abura diye bir söylenisi de vardir. Yesil bir kumastan yapilmis ve örgülerle süslenmis Abra'nin tasviri, samanin giysisine asilir. Abra'nin basi puhu tüyleri (ülberk) ile süslenir. Gözü, parlak bakir dügmelerden, ayaklari da genellikle kirmizi kumaslardan seçilmis yamalardan yapilir. Bunlara, örülmüs dokuz püskül eklenir.
Alkarisi:Alkarisi, lohusa dönemindeki kadinlara ve atlara musallat olduguna inanilan yaratiktir. Efsanenin temeli Samanizm'e kadar uzanir.[kaynak belirtilmeli] Inanisa göre lohusalarin ve yeni dogmus çocuklarin cigerleriyle beslenir.[kaynak belirtilmeli] Alkarisinden korunmak için çesitli çarelerin olduguna inanilir. Lohusa kadini yalniz birakmamak, isiklari sürekli yakmak, basucuna Kuran koymak, yüzünü kirmizi örtüyle örtmek bunlardan bazilaridir.
Ayni zamanda Lilith'e karsilik gelmektedir. Lilith'in Adem'in ilk karisi olduguna ve onunla ayni anda yaratildigi için Adem'e tabi olmayi reddettigine ve bu yüzden lanetlendigine inanilir.
Badi Kara
Çarsamba Karisi:Türkçe'de 'saçi basi karmakarisik, üstü basi özensiz kadin' anlaminda kullanilir, zaman zaman Alkarisi'na tekabül eder.
Çarsamba gecesi ise baslanirsa, kizan ve o eve kötülük yapan kötücül çirkin bir kadin olarak tanimlanan Çarsamba Karisi, gelip -genelde- evin çocugunu her kesin gözü önünde alip götürür. ('Kaçirmak'ta, kaçirilan canli ya da cansiz nesnenin sahibinden korkma duygusu ile 'Aman bu çocugun sahipleri gelmeden kendisini alip kaçirayim' seklinde tanimlanabilecek bir telas gizlidir. Oysa Çarsamba Karisi hortlak veya hayalettir ki hortlak ve hayaletlerin de ne çocugun anne babasi, ne de bir baskasindan herhangi bir korkusu bulunabilir ve bu nedenle de bahsini geçirdigim Çarsamba Karisi'nin çocuklari kaçirmasi degil, onlari herkesin gözü önünde alip gitmesi söz konusu edilmelidir) Yine anadolu inançlarinda haftanin belirli bir günü, yarim kalan islerin oldugu evlere gelerek isleri karistiran, insanlara kötülük yapan disi varlik olarak tanimlanir.
Mitolojik bir yaratiktan ziyade hortlak, hayalet, -genel anlamda- cin, peri, öcü, dunganga türünde bir memorat unsurudur.
Çay Ninesi:Su merasimi ile baglantisi olan olan mitolojik bir varlik.
Yasli kadin kiliginda, çayda (irmakta) yasadigina inanilir. 'Çay Ninesi', köprüden geçerken suya çok bakilirsa kizar ve insanin basini döndürür. Basi dönen insanin gözleri kararir ve çaya düser.
DemirkiynakBiggrinemirkiynak; Bigadiç daglarinda yasayan, her kiliga girebilen, korkunç sesler çikararak insanlarin delirmelerine sebep olan, çok pis kokulu kötücül bir yaratiktir. Sudan çok korkar. O göründügü anda akarsu veya göle giren insanlara bir zarar veremeyecegine inanilir
GermakoçiBilmişaz halk inancinda orman içlerinde yasayan, uzun boylu, vücudu killarla kapli maymun ile insan arasi bir orman yaratiginin adidir.Gürcüce'de Oçokoçi (ოჩოკოჩი) adindaki canavarla ayni özellikler gösterir (mitolojilerinin de ayni olmasi Gürcü ve Lazlarin akraba kavimler oldugunu gösterir)Megrelya'da Oçhokoçi adiyla bilinen efsanevi yaratik pek çok masal ve efsanenin temel kahramani olup, bazi varyantlarda bir cadi karisinin kocasidir [1] ve yamyamdir. Yamyam olmayan hatta safça davranislarindan dolayi kolaylikla kandirilabilen Trabzon folklorundaki Karakoncolos[2] (yaban adami) ile benzerlikler götermesine karsin kendine özgü farkliliklari da vardir. Bazi halk bilimciler benzerleri tüm kültürlerde bulunan Amerikan Yerlilerince Sasquash, Nepal'de Yeti olarak isimlendirilen yari insan dev yaratiklarin öykülerinin Homo Sapiens'in hafizasina kazinmis MÖ 100,000 -35.000 yillari arasinda yasamis Neanderthal insanlarin mirasi oldugunu ileri sürmüslerdir.
Gûlyabâni:Gulyabani, Gul-i beyabani [ˈguː li be jɑː bɑː ni(ː)] (Far. غول بيابان [ˈʁuː le ba jɒː bɒː niː]) orijinal varyantiyle de karsimiza çikan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara ugrayip onlari mahveden canavardir. Daha sonralari Anadolu kültüründe ahubabayla beraber anilmaya baslamis ve insan yedigi düsünülen kocaman, uzun sakalli ve asali bir dev olarak tasavvur olunmustur.
Bazi Türk halklarinin geleneksel demonolojik görüslerine göre, her zaman kadin kiliginda olduguna inanilan mitlojik bir varlik. "Guleybani" ve "Aleybani" seklinde de rastlanir. Adi hurafelerle ilgili olarak "Gulyabani", korkunç bir varlik olup, karanlik zamanlarda çölde ve mezarliklarda kosan birinin gözüne canli gibi görünür. Vücudu tüyle kapli, kocaman, pis kokulu bu acayip varligin ayaklari tersinedir. Gündüzleri mezara girer. Geceleri ise hortlayip çikar. At binmeyi ve at kuyrugu örmeyi ve çocuklari çok sever. Bir oyundan çikarak, onlari güldürmeye çalisir. O ayni anda çöllerin ve harabelerin iyesiydi. O, yolculari yollarindan döndürüp mahvederdi.
Etnik-kültürel gelenekte ise bazen onun "Al ruhu", "Al anasi" ve "Al kadini" oldugu düsünülür. Bu görüs, aralarindaki benzerlik veya tam yakinliktan ileri gelir. Pamir Kirgizlarinin mitolojik metin ve efsanelerinde bu seytanî varligin adina "Gul" ya da "Gul-i Biyaban" seklinde de rastlanir. Arastirmacilar bu varligi en eski Arap rivayetlerine bagliyorlar. "issiz yerin ruhu" gibi anlamlandirilan bu seytanî varlik, "Kar Adam" efsanelerinin yayilmasiyla yeni bir hayat kazanmistir.
Bütün vücudu sari-kirmizi tüylerle kapli bu insanimsi çirkin varlik, dag yamaçlarinda ve kimsenin olmadigi çöllerde aksam üstü ortaya çikar. Avcilara yaklasip onlarla insan gibi konusur. Bir seyler ister sonra onlara güres yapmayi önerir. Avci kazanirsa "Gulyabani" sessizce çekip gider. Ama eger o kazanirsa avci, uzun zaman hasta yatacak demektir. Ya da çöllük ve harabe bir yerde yalniz basina yatan birinin ayaginin altini yalaya yalaya kan çikacak kadar inceltir. Sonra ölünceye kadar kanini içer.
Hinkir Munkur:Hinkir munkur; halk hikâyelerinde yer alan dogaüstü kötücül bir yaratik. Yakaladigi insanlari önce bogarak öldüren sonra da yiyen bir canavar olarak tanimlanir. Insana benzer, fakat göbeginde bulunan bir torbanin içinde yavrusunu tasir. En korktugu sey üzerine idrar yapilmasidir. Böyle tehdit edilirse ortadan kaybolacagina inanilir.
Hirtik:Hirtik; üst kisminin insan, alt kisminin hayvan seklinde olduguna inanilan, bedeni tüylerle kapli, ayaklari ters kötücül cin, yaratik. Akarsularda (Elazig yöresinde özellikle Firat Nehri'nde) yasadigi kabul edilir. Bu yörelerde adina Çay hirtigi da denilmektedir. Hirtik insan kiligina girip, kiligina girdigi kisinin yakin arkadaslarina veya akrabalarina gidip, onlarla konusarak orman ya da akarsu kiyisina götürüp bogmakta, öldürmektedir.
Özellikle karanlikta ortaya çikan hirtiktan korunmanin tek yolu ates yakmaktir. Konustuklari kisinin hirtik oldugundan süphelenen kisiler, vücutlarinin çevresinden veya ayaklarinin altindan ates geçirirler. Bu davranisi tekrarlayan hirtik, tüylerinin yanmasiyla kaçip kendini sularin içine birakir ve gözden kaybolur.
Yine hirtigin zaman zaman çesitli kisilerin kiliginda, ata binip gezdigine ve atlari yorduguna inanilmaktadir. Atlarini sabah yorgun ve terli bir sekilde bulan kisiler hayvanlarini hirtikin götürüp götürmedigini anlamak için atlarin semerlerine veya sirtina yapistirici maddeler sürmektedir. Bu sayede hirtikin, bu hayvana binince tüylerinin yapisacagina ve tekrar binmeyecegine inanilmaktadir.
Hortlak:Mezardan çikarak insanlari korkuttuguna inanilan yaratik, hayalet, zombi. Ölüp tekrar dirilen. Korku edebiyati ve sinemasinda; ruhen terk edildikten (ve muhtemelen çürümeye basladiktan) sonra bir varlik tarafindan kontrol altina alinarak tekrar kullanilmaya baslanilan beden anlaminda kullanilir (Namevt, ing. Undead). Söz konusu varlik bedenin eski sahibi olabilecegi gibi, bir baskasi da olabilir.
Ölen bir kisinin, mezarindan çikip dolasmasina "hortlaklik", bunu yapana ise "hortlak" denir. Inanisa göre yasarken kötülük edenler, baskalarinin agiz tadini kaçiranlar, arabozucu dedikoducu ve geçimsiz insanlarin öjlünce hortlayacagina inanilir. Hortlak çogunlukla yasli kimselerden olur. Gömüldügü gece mezarindan kalkar.
Eski Türklere göre eger insan savasta degil de yaslilikta ölürse onun Gök Tanri tarafindan Uçmak'a alinmayacagina inanilmistir. Gene inanislara göre hortlak gece mezardan kalkan, sirtinda kefenle ortalikta dolasan bir yasayan ölü'dür. Bunlar kizdiklari kimselere satasirlar, araba kadar hizli kosarlar, ata binebilirler, silah kullanabilirler, insana kizabilirler, istediklerini döverler, sevdiklerini kaçirirlar, ev basarlar, yol keserler. Inanisa göre hortlagin saldirisindan korunmak için mezarlik yakinlarindan geçerken dua okumak gerekir. Söylentiler hortlaklarin genelde çirkin ve ürkütücü oldugunu, sirtinda kefen ya da tabut tasidigini söyler. Anadolu halk inançlarina göre bir kimsenin hortlamasi ugursuz bir olaydir. Hortlayan kisinin ahiretten kovulduguna inanilir. Hortlaklar erkektirler. Ancak, hortlaklarin disi versiyonlari da bulunur ki hortlaklarin bu disi versiyonlarina da "Cadi" denilir. Kimi hortlaklar "hayvan" kiliginda gezer, çoklukla issiz kalmis evlerde, tekin olmayan yerlerde, mezarliklarda bulunurlar.
Itbarak
Karabasan:psikolojide uyku felci anlamina gelir.
Karakoncolos:Türk mitolojisinde, Karakoncolos, 'kara renkte ve çirkin olarak tasarimlanan bir umaci, bir kötülük cini'dir. Özellikle Kuzeydogu Anadolu Türk kültüründe yer etmis ve Bulgar folklorunde de rastlanan bir yaratiktir. Bir tür öcüyü andiran karakoncolos pek dehsetengiz sayilmaz ve zararsiz olduguna inanilir. Bununla birlikte zaman zaman gerçek anlamda seytanî bir sekilde betimlendigi de olmustur. Kürklü olduguna inanilan bu yaratigin isminin Yunanca Kalikantzaris'den gelmis olmasi olasidir.
Bulgar folklorunde yaratiga verilen Bulgarca isim ise Karakondjul'dur ve geceleri gezdigine inanilir.
Kamos:Kamos, Harput yörelerinde görülen bir kötücül yaratiktir. Yalniz basina uyuyan insanlarin üzerine bütün agirligi ile çöker, onlarin çarpilmalarina bazen de ölmelerine sebep olabilirmis. Geceleri dolasan bu yaratik anlatimlara göre bazen iriyari, bazen de cüce görünüslüdür. Basinda daima bir börk tasir. Bir insan bu börkü kapmayi basarirsa elinde börk büyüklügünde altin kalacagina inanilir. Zaman zaman kara kedi seklinde de görülebilen kamosun bastigi kisi, kaninin çekilip damarlarinin kurudugunu sanir. Kamos sözcügünün kabus kelimesinin anlami ile benzesmesi dikkat çekicidir
Karakura:Karakura, acikli, kötücül bir ruhun adi. Bazi inanislara göre yeni dogum yapmis lohusa kadinlari korkutan ve cigerlerini alip götürdügüne inanilan ruh, hayali yaratik. Insanlara korkulu kabuslari ve karabasanlari gönderen odur. Adiyla çocuklar korkutulur.
Bir baska görüse göre biçimsiz (sekilsiz) düsünülen bir varlik. Eski çaglarda insanlari uykuda yakalayip korkuturmus. Sonra nefes almalarini engelleyerek ses çikarmalarini önler, cigerlerini alip götürürmüs. Bu varliklar kedi gibi hafiften ve sakin sakin gezen canli biçiminde betimleniyordu.
Erzurum ve Erzincan yöresindeki inanislara göre bu tabiat üstü güç, albasti gibi lohusalara musallat olan, onlari korkutarak, cigerlerini söküp götüren bir varliktir. Konya civarinda anlatildigina göre, bu ruh, keçiye benzeyen fakat kedi büyüklügünde olan, insanlarin üstüne çökerek onlari bogmaya çalisan bir yaratik seklinde düsünülür. Gün isigindan korkar, günes dogunca kimildayamaz; ancak o zaman yakalanabilir. Ona yemin ettirdikten sonra köle gibi kullanmak mümkün olurmus. Karakura yataginda ekmek kirintisi olan insanlari da çok severmis. Böyle yataklarda uyuyanlar karakura tarafindan bastirilir, kabus görür, sikinti çekerlermis. Ayrica bu yaratik Sivas yöresinde "Elkisave" olarak da adlandirilir. Sivas'ta da bu hikâye aynen bu sekilde anlatilir.
Öcü:Öcü. Küçük çocuklari korkutmak için kullanilan hayali yaratiktir. Küçük çocuklarin dili hayalet gibi uzun ve zor kelimelere uygun olmadigi için kisaca "Öcü" olarak tasvir ederler. Fakat öcü çocugun tanidigi ve korktugu birisinin yansimasida olabilir. Çocuklar anne-babalarinin onlari sevdigini ve incitmeyeceklerini bildikleri için korkulur kisi öcü uydurulmustur.
Umaci
Yek:
Seytan.
Sahmeran:Sahmeran, daha çok güney, orta ve dogu Anadolu resminde, masallarinda, hikayelerinde rastlanan akilli ve iyicil olarak tanimlanan bellerinden asagisi yilan, üstü ise insan, Meran adi verilen, dogaüstü yaratiklarin basindaki hiç yaslanmayan, ölünce ruhunun kizina geçtigine inanilan varlik. Farsça yilanlarin sahi anlamina gelen "sah-i meran" dan gelir. Ancak, Sahmeran'a iliskin tüm efsanevi kayitlar ve Sahmeran efsanelerine özgü tüm betimlemelerde varlik disidir. Sahmaran kurturu daha çok Cizre ve Nuseybin civarinda yerlesiktir.
Akdeniz bölgesinin Tarsus ilçesinde yasadigina inaniliyor. Ayni isimli bir efsane Mardin yöresinde de geçer. Bu yörede Sahmeran bir resimle tasvir edilir ve Sahmeran ustalari tarafindan yapilan tablolar evlerin duvarlarini süsler.

Iste bunlarda bizim mitolojik kahramanlarimiz.Bir de kedili birsey vardi ama bulamadim Biggrin Paylasim için tesekkürler mitolojiyi severim Smile Sey sanirim biraz abarttim Biggrin

♥ Lee Jae-Jin ♥ I wish I were a fish in your dish Biggrin

Kısa bir süre için çeviri yapamayacağım. (:
#14
Bilgiler için çok tesekkür ederim. Mitolojiler her zaman ilgimi çekmistir. Tekrar paylasimlariniz için tesekkür ederim. Biggrin

#15
kumiho 9kuyruklu tilki naruto da yokmuydu yha


Hameosu

Chumong'un babasi, cennet tanrisinin oglu olan günes tanrisi.

ben bunun size olmus olan gerçek olayini anlatayim.yadigim kitapla ilgili oldugundan arastirmam 1ay almisti ve bütün gerçekleri ögrendim Smile bi dizidede anlatilmisti ama yine yanlis yorumlandi.
burada hwanung diye geçiyo ama o ayi hikayesi alakasiz . ayi kabilesi vardi o kabileyi kuranda mahayitu idi .kabileyi kurmadan önce ismi mahtu idi sonra mah ayi tu oldu.onun kizi se-oh çok iyi ve sevilen bir savasçiydi .babasi hala güçlü olmasina ragmen kabileyi kizi se-oh a devretmisti

Hamesu ilk korelilerin(aslinda türklerinde deniyo bi yerde Biggrin)ülkesi olan jho-shin ülkesinin krali hwanwook un ogludur.
olay aslinda hwanwook la ilgilidir.
hwanwook daha önce yasamis ve çok bir insan olmus ve bunun nedeni ile cennete gitmis eski bir kraldir.Dünya mahvolmaya savaslar ve büyüler çogalmaya atesin gücünü elde etmeye(ates rahibesi bi büyü ile atesi kullaniyor kötüler örnek:kajin)baslamislardi .Allah bunu görünce peygamberler disinda iyi yürekli birisini seçti oda hwanwook tu .Hem daha önce kral oldugundan insanlari nasil düzeltebilecegini iyiye yönlendirebilecegini biliyordu.saçlari bembeyaz olsa dahi yüzü 17-25 yaslarinda yakisikli bir delikanliydi.beyaz agacla birlikte dünyaya indi.Jho-shin i kurdu(go jho-shin)Orada bir çok kabile ve ülkeyi savasmadan kralligina ekledi.Hwanwook 3muhafiz gücüyle yani beyaz kaplan mavi ejder ve yilan kaplumbaga(diger ismiyle siyah kaplumbaga)halkini savaslardan ve acimasizliktan korudu.Ama kajinin kabilesi olan kaplan kabilesi sinirlendi ve saldirdi.Ayi kabilesi basi se-oh ölen her insani için göz yasi döküyordu , bunu gören hwanwoogun kalbi parçalandi.Ama hayir olamaz cennetten bir görev üzerine dünyaya inmis bir sahis asla asik olmamaliydi.Ama asik olmustu hem asik olmak nasil suç olurdu asik olmak evrenin en güzel seylerinden degilmiydi.delicesine sevmek ölesiye korrumak...
Hwanwook gidip kajinin alev gücünü aldi ve ankanin muhafizi adini verdigi küreye hapsetti ,bunu gidip sevdigi kiz se-oh a verdi.ama o sirada kajin hwanwooka asik olmustu,güzelmi degilmi bilemem ama kötülügü birakisti hwanwook için.Hwanwook ile se-oh un evlendigini görünce kajin sinirden kudurdu ve hain bir plan düzenledi.Hamesunun dogmasina yakin bir günde savas açti jho-shin ülkesine.Hwanwook günlerce uykusuzlugun ardindan biraz uyumak ve daha fazla çalismak adina yer altina yapilmis gizli odasindaydi burayi sadece se-oh biliyordu.Se-oh sancilandiginda savastan uzak bir magarada hamesu yu dogurdu.onu bir arkadasina verip hwanwook un oldugu yeri söyledi ve hemen savasa döndü.kajin hamesuyla beraber olan kizin önünü kesmis kizi yaralamis ve hamesuyu ele geçiristi.hwanwook u ve ankanin muhafizligini istiyordu.Se-oh hwanwook a söylemeden kajine gitti kajin sinirinden bebegi yanardaga atti .se-oh evlat acisiyla kivranirken siyah ankaya dönüstü.hwanwook seslerden bisi oldugunu anlamis ve onlari bulmaya gitmisti.Hamesu yu kurtarmisti ancak seoh için geçti.muhafizla ankayi yenmeye çalisti olmadi.bnun sonucunda tek çaresi beyaz agaçtan yapilan kutsal yayla onu öldürmekzorunda kaldi.Hayatinda en çok sevdigi kisi ölmüstü hwanwookun.biricik esi hayat arkadasi .hamesuyu burada birakmis ve ona se-ohun günlügünü vermisti ancak son kisimlari se-oh degil hwanwook tamamlamisti .hwanwook cennete geri dönmek zorunda kaldi ama dünaya tekrar gelmek zorunda olacagini dünyanin hala tam bir baris ülkesi olmadigini söyledi.
günlük hamesunun elinde fazla kalamadi 15-16 yaslarinda günlügü okumus bir halde damul ordusunu kurmaya baslamisti .Fakat damul ordusunu yanlis yerde kurmustu.
mogollarin bölgesinde kurulan damul ordu mogollarin basininin dikkatini çekti .onlarin bütün esyalarini hepsi bir yere gittikten sonra aradilar.bulduklari bir sey dilkkat çekmisti se-ohun günlügü.hamesu geri geldiginde gördügü manzaradan nefret etmis ve mogollarla konusmaya çalismis ama onlarin sogukkanliliklari hamesuyu vazgeçirmisti.Damul ordusu birazdaha doguya gitti.yuhwa ile karsilasti asik oldu ama en yakin arkadasi da asikti .bunun kalanini biliyorsunuzdur.Smile

ama hwanwook u insanlarin bir tanri olarak görmelerinin en büyük sebebi gökten inerek gelmesi ve elinde bulunan güçler.iyilestirme ve koruma (kalkan)güçleride vardi.ve dünyanin sonuna kadar ülkesini yönetebilirdi asil görevi buydu ama ask yüzünden görevi ertelenmisti.
MF 2-3
Fen ağırlıklı sayısal afferim bana bakalım yapabilcem mi?
www
#16
Ha bu arada, Hamesu'nun hiçbir özel gücü yoktu. Sadece annesinin savasçi ruhunu babasinin sabrini almisti.
MF 2-3
Fen ağırlıklı sayısal afferim bana bakalım yapabilcem mi?
www
#17
(14-07-2010, Saat: 7:22)seyma tuana yazdı: ha bu arada hamesu nun hiç bir özel gücü yoktu.sadece annesinin savasçi ruhunu babasinin sabrini almisti.

Sanki bunun çizgi filmi mi vardi? Biggrin

♥ Lee Jae-Jin ♥ I wish I were a fish in your dish Biggrin

Kısa bir süre için çeviri yapamayacağım. (:
#18
Bilgiler için tesekkürler.
#19
Her zaman mitler ilgimi çekmistir.Paylasim için tesekkürler.
#20
Paylasim için tesekkür ederim. Smile
CassiopeiaBABY




Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi