Denizler Imparatoru Replikler

[Melissaa]

51. BÖLÜM REPLIKLERI


JBG: Yona ve Moo Chang geçmisteki sorunlar yüzünden hala tedirgin. Sana fazla güvenemiyorlar. Onun için davranislari seni rahatsiz etmesin.



JBG: Güçlü biri olmak nasil bir duygu? Kraliyet muhafizlarinin komutani ve majestelerinin yakinisin artik Ayrica Kim Jang’in da sag kolu sayiliyorsun. Hayal ettiginden bile daha güçlü biri oldun. Halinden memnun musun?
YY: Ne yapacagini bilmiyorsan güç sahibi olmak anlamsiz birsey. Artik hiçbir amacim yok. Gerçeklestirmek istedigim bir hayalde kalmadi. Her sey bos geliyor.
JBG: Giysini kendine yakistirmiyorsan çikarman gerek.
YY: Saraya karsi savas açmayin.
JBG: Buraya Kim Jang’in emriyle mi geldin?
YY: Kendi istegimle buradayim. Savasi durdurmak istiyorum.
JBG: Bu isin geri dönüsü yok.
YY: Çikacak bir savas binlerce kisinin canini alacak. Artik daha ileri gitmeyin. Geri adim atmalisiniz.
JBG: Ben geri adim atarsam Kim Jang’da atacak mi peki? Geri adim atmak yenilgiyi kabul etmek demektir.
YY: Siz savasmaktan vazgeçin Kim Jang’i ben ikna ederim. Savas Chunge-jin’i yok edecek. Siz de biliyorsunuz ki krali da tehlikeye atacak bu savas. Sarayin ileri gelenleri binlerce yillik ayricaliklardan vazgeçer mi? Kim Jang’la uzlasmaya çalisin. Sarayin islerine karismamaya söz verin. Saraya kendi adamlarinizi göndermeyin. O zaman sorun kalmaz. Sadece ticaretle ilgilenirseniz Chunge-jin gelismeyi sürdürür.
JBG: Yeter artik! Bunlari biliyorum. Kararimin binlerce insanin ölümüyle ve Chunge-jin’in mahviyla sonuçlanabileceginin farkindayim. Saraydaki asillerin amaçlarina ulasabilmek için majestelerini öldürmeye kalkisacaklarini da biliyorum. Ama Kim Jang’la uzlasip geri adim atarsam her sey eskisinden de kötü olacak. Bir kere boyun egdin mi sürekli olarak egmek zorunda kalirsin. Bu da bütün hayatimi yok saymam ve bana inananlara ihanet etmek demek olur. Sen bunca yildir bir kez bile vicdaninin sesini dinlemedin. Yalnizca karsina çikan güçlü insanlara boyun egip senden isteneni yaptin. Bu yüzden kazandigini sansan da kaybettin. Kesinlikle geri adim atmayacagim. Chunge-jin’deki askerler eskiden köleydi. Bu yüzden de özgürlügün degerini iyi bilirler. Hiç birimiz ölümden korkmuyoruz.
YY: Bu savasi engelleyemezsem sizi öldürmek zorundayim.
JBG: Baskente ulasmak için büyük bir kiliç ve mizrak denizini asmak zorundayim. Bir hançerle ölmeye hiç niyetim yok. Hadi kaldir sunu. Eger baskente ulastigim zaman seni Kim Jang’in yaninda görecek olursam bas düsmanim sayarim.
YY: Tekrar düsünün. Düsmaniniz Kim Jang. Bütün kraliyet ordusu da onun emrinde. 10,000 kisi ile 100,000 kisiyi tekrar yenemezsiniz. Kaybedeceginiz kesin. Neden yenileceginiz bir savasa girmek istiyorsunuz?
JBG: Az önce herhangi bir hayalin olmadigini söylemistin. Bense ayni hayali gerçeklestirmek için çaba gösterdigimizi saniyordum. Eger öyle degilse hemen git buradan.
Yeom Yang hançeri saplar.
JBG: Neden? Neden? Neden? Neden?
Ve Jang Bo Go ölür..



KJ: Chunge-jin’de çikan kargasaya bakilirsa JBG öldü. Yanilmiyorum degil mi?
YY: Neler oldugunu söyler misiniz? Askerlerin burada ne isi var?
KJ: JBG öldügüne göre engel kalmadi. Chunge-jin’i yerle bir edebiliriz.
YY: Bana verdiginiz söz ne olacak? Ben buraya savasi engellemek için gelmistim. Bunu basaramayinca da JBG’yu öldürdüm.
KJ: Bu kadar saf olma. Çünkü saflik sana hiç yakismiyor. Gerçekten verdigim söze inandin mi?
YY: Hemen saldiri planinizi iptal edin.
KJ: Bu savas sayesinde sende çok sey kazanacaksin. Hadi git dinlen biraz.
YY: Hemen simdi ordunuzu geri çekeceksiniz.
KJ: Bu sekilde davranirsan bana da baska bir seçenek kalmaz. Çekil yolumdan !!
Dae Chi: Efendim
YY: Chunge-jin’ e saldirmak için önce benim cesedimi çignemelisiniz.
KJ: Çekil yolumdan !! Sana çekil yolumdan dedim !! Hadi ne duruyorsunuz tutuklayin su adami..
Dae Chi: Lütfen beni affedin.
KJ: Seni kaybetmek istemezdim. Ama artik isime yaramayacagin belli oldu.



Moo Chang: Hepimiz genel valimizin nasil bir insan oldugunu çok iyi biliyoruz. Amaçlarini da.. Onun intikamini almak görevimizdir. Ve bunu da yapacagiz. Simdi o onurlu adam adina, genel vali JBG adina Chunge-jin’i savunma zamani. Gidip düsmani yok edecegiz.



YY: Baek Kyung
BK: Evet efendim.
YY: Beni birak git. Artik senin efendin olabilecek biri degilim. Beni sadece Chunge-jin liler degil, kraliyet ordusu da ariyor. Benim yanimda kalirsan sende öleceksin. Onun için gitmelisin.
BK: Eger siz ölürseniz bende sizinle ölürüm. Yaninizda kalmama izin verin.



Jo Jang Gil: Chae Ryung
Chae Ryung: Evet
JJG: Benimle birlikte Yangzi’ye gelmeye ne dersin? Herkes Chunge-jin’i savunabilmek için ölmeye hazir. Ama düsman ordusu çok kalabalik. JBG’nun geriye biraktigi bu küçücük bebegi daha emin bir yere götürmeliyiz.
CR: Artik gidebilecegim bir yer yok. Chunge-jin benim evim ve bende son ana kadar burada kalacagim.



Yona: Ne düsündügünü sorabilirmiyim? Bak ne getirdim. En sevdigin saraptan. Aklima at çiftligindeki günlerimiz geldi ve bende bunu yapayim dedim. Ama begenecek misin bilmiyorum.
Moo Chang: Harika.. Böyle bir yetenegin oldugunu bilmiyordum. Gerçekten harika olmus.
Yona: Aa dur dur agir ol biraz reis. Bedava diye hepsini içme.. Rica etsem sende bana bir kiliç yaparmisin? Bana bir kiliç borçlusun. At çiftligindeyken sadece Gunbo için kiliç yapmistin. Bana da tahta kiliçta ustalastigimda yapacaktin. Bu sözünü hatirladin mi? Lütfen bana bir kiliç yap usta.
Moo Chang: Yaparim ama güzel olur mu bilemem..
Yona: Olmasa bile ben kabul ederim.
Moo Chang: Pekala.. Sana bir kiliç yapacagim.



Jang Hwa: Hanim efendi gidip yardim getirecegim. Lütfen dayanin.
Chae Ryung: Yasadigin acilar beni ne kadar üzdü bilemezsin. Ne olur bebegime iyi bak olur mu?
Jang Hwa: Hanim efendi , Hanim efendi…



Jang Hwa: Çok uzun zaman önce Sayang adasinda bana bu muhtesem güzellikteki denizin aslinda büyük bir keder denizi oldugunu söylemistin. Belki de yüreginde tasidigin bu keder denizinin dalgalari kiyiya vurdukça bizim askimiza da hüzün ve keder tasidi. Sulari geri çekildikçe de bizi birbirimizden uzaklastirdi. Simdi seni yolcu ediyorum sevgilim. Kendi açtigin yollardan en uzak denizlere git. Hep özledigin kiyilarla kucaklas. Bende ömrümün sonuna kadar yüregimde paylastigimiz günes isigini, Chunge’nin kumlarini, bembeyaz çakil taslarini ve senin anilarini tasiyacagim. Aldigim her nefeste seni düsünüp senin özleminle yasayacagim.

Bebegim üzerinde bulundugumuz deniz yoluna çok iyi bak. Bir gün yine bu yoldan dogdugun yere döneceksin.

[Majesty]

51. BÖLÜM REPLIKLERI


JBG: Yona ve Moo Chang geçmisteki sorunlar yüzünden hala tedirgin. Sana fazla güvenemiyorlar. Onun için davranislari seni rahatsiz etmesin.



JBG: Güçlü biri olmak nasil bir duygu? Kraliyet muhafizlarinin komutani ve majestelerinin yakinisin artik Ayrica Kim Jang’in da sag kolu sayiliyorsun. Hayal ettiginden bile daha güçlü biri oldun. Halinden memnun musun?
YY: Ne yapacagini bilmiyorsan güç sahibi olmak anlamsiz birsey. Artik hiçbir amacim yok. Gerçeklestirmek istedigim bir hayalde kalmadi. Her sey bos geliyor.
JBG: Giysini kendine yakistirmiyorsan çikarman gerek.
YY: Saraya karsi savas açmayin.
JBG: Buraya Kim Jang’in emriyle mi geldin?
YY: Kendi istegimle buradayim. Savasi durdurmak istiyorum.
JBG: Bu isin geri dönüsü yok.
YY: Çikacak bir savas binlerce kisinin canini alacak. Artik daha ileri gitmeyin. Geri adim atmalisiniz.
JBG: Ben geri adim atarsam Kim Jang’da atacak mi peki? Geri adim atmak yenilgiyi kabul etmek demektir.
YY: Siz savasmaktan vazgeçin Kim Jang’i ben ikna ederim. Savas Chunge-jin’i yok edecek. Siz de biliyorsunuz ki krali da tehlikeye atacak bu savas. Sarayin ileri gelenleri binlerce yillik ayricaliklardan vazgeçer mi? Kim Jang’la uzlasmaya çalisin. Sarayin islerine karismamaya söz verin. Saraya kendi adamlarinizi göndermeyin. O zaman sorun kalmaz. Sadece ticaretle ilgilenirseniz Chunge-jin gelismeyi sürdürür.
JBG: Yeter artik! Bunlari biliyorum. Kararimin binlerce insanin ölümüyle ve Chunge-jin’in mahviyla sonuçlanabileceginin farkindayim. Saraydaki asillerin amaçlarina ulasabilmek için majestelerini öldürmeye kalkisacaklarini da biliyorum. Ama Kim Jang’la uzlasip geri adim atarsam her sey eskisinden de kötü olacak. Bir kere boyun egdin mi sürekli olarak egmek zorunda kalirsin. Bu da bütün hayatimi yok saymam ve bana inananlara ihanet etmek demek olur. Sen bunca yildir bir kez bile vicdaninin sesini dinlemedin. Yalnizca karsina çikan güçlü insanlara boyun egip senden isteneni yaptin. Bu yüzden kazandigini sansan da kaybettin. Kesinlikle geri adim atmayacagim. Chunge-jin’deki askerler eskiden köleydi. Bu yüzden de özgürlügün degerini iyi bilirler. Hiç birimiz ölümden korkmuyoruz.
YY: Bu savasi engelleyemezsem sizi öldürmek zorundayim.
JBG: Baskente ulasmak için büyük bir kiliç ve mizrak denizini asmak zorundayim. Bir hançerle ölmeye hiç niyetim yok. Hadi kaldir sunu. Eger baskente ulastigim zaman seni Kim Jang’in yaninda görecek olursam bas düsmanim sayarim.
YY: Tekrar düsünün. Düsmaniniz Kim Jang. Bütün kraliyet ordusu da onun emrinde. 10,000 kisi ile 100,000 kisiyi tekrar yenemezsiniz. Kaybedeceginiz kesin. Neden yenileceginiz bir savasa girmek istiyorsunuz?
JBG: Az önce herhangi bir hayalin olmadigini söylemistin. Bense ayni hayali gerçeklestirmek için çaba gösterdigimizi saniyordum. Eger öyle degilse hemen git buradan.
Yeom Yang hançeri saplar.
JBG: Neden? Neden? Neden? Neden?
Ve Jang Bo Go ölür..



KJ: Chunge-jin’de çikan kargasaya bakilirsa JBG öldü. Yanilmiyorum degil mi?
YY: Neler oldugunu söyler misiniz? Askerlerin burada ne isi var?
KJ: JBG öldügüne göre engel kalmadi. Chunge-jin’i yerle bir edebiliriz.
YY: Bana verdiginiz söz ne olacak? Ben buraya savasi engellemek için gelmistim. Bunu basaramayinca da JBG’yu öldürdüm.
KJ: Bu kadar saf olma. Çünkü saflik sana hiç yakismiyor. Gerçekten verdigim söze inandin mi?
YY: Hemen saldiri planinizi iptal edin.
KJ: Bu savas sayesinde sende çok sey kazanacaksin. Hadi git dinlen biraz.
YY: Hemen simdi ordunuzu geri çekeceksiniz.
KJ: Bu sekilde davranirsan bana da baska bir seçenek kalmaz. Çekil yolumdan !!
Dae Chi: Efendim
YY: Chunge-jin’ e saldirmak için önce benim cesedimi çignemelisiniz.
KJ: Çekil yolumdan !! Sana çekil yolumdan dedim !! Hadi ne duruyorsunuz tutuklayin su adami..
Dae Chi: Lütfen beni affedin.
KJ: Seni kaybetmek istemezdim. Ama artik isime yaramayacagin belli oldu.



Moo Chang: Hepimiz genel valimizin nasil bir insan oldugunu çok iyi biliyoruz. Amaçlarini da.. Onun intikamini almak görevimizdir. Ve bunu da yapacagiz. Simdi o onurlu adam adina, genel vali JBG adina Chunge-jin’i savunma zamani. Gidip düsmani yok edecegiz.



YY: Baek Kyung
BK: Evet efendim.
YY: Beni birak git. Artik senin efendin olabilecek biri degilim. Beni sadece Chunge-jin liler degil, kraliyet ordusu da ariyor. Benim yanimda kalirsan sende öleceksin. Onun için gitmelisin.
BK: Eger siz ölürseniz bende sizinle ölürüm. Yaninizda kalmama izin verin.



Jo Jang Gil: Chae Ryung
Chae Ryung: Evet
JJG: Benimle birlikte Yangzi’ye gelmeye ne dersin? Herkes Chunge-jin’i savunabilmek için ölmeye hazir. Ama düsman ordusu çok kalabalik. JBG’nun geriye biraktigi bu küçücük bebegi daha emin bir yere götürmeliyiz.
CR: Artik gidebilecegim bir yer yok. Chunge-jin benim evim ve bende son ana kadar burada kalacagim.



Yona: Ne düsündügünü sorabilirmiyim? Bak ne getirdim. En sevdigin saraptan. Aklima at çiftligindeki günlerimiz geldi ve bende bunu yapayim dedim. Ama begenecek misin bilmiyorum.
Moo Chang: Harika.. Böyle bir yetenegin oldugunu bilmiyordum. Gerçekten harika olmus.
Yona: Aa dur dur agir ol biraz reis. Bedava diye hepsini içme.. Rica etsem sende bana bir kiliç yaparmisin? Bana bir kiliç borçlusun. At çiftligindeyken sadece Gunbo için kiliç yapmistin. Bana da tahta kiliçta ustalastigimda yapacaktin. Bu sözünü hatirladin mi? Lütfen bana bir kiliç yap usta.
Moo Chang: Yaparim ama güzel olur mu bilemem..
Yona: Olmasa bile ben kabul ederim.
Moo Chang: Pekala.. Sana bir kiliç yapacagim.



Jang Hwa: Hanim efendi gidip yardim getirecegim. Lütfen dayanin.
Chae Ryung: Yasadigin acilar beni ne kadar üzdü bilemezsin. Ne olur bebegime iyi bak olur mu?
Jang Hwa: Hanim efendi , Hanim efendi…



Jang Hwa: Çok uzun zaman önce Sayang adasinda bana bu muhtesem güzellikteki denizin aslinda büyük bir keder denizi oldugunu söylemistin. Belki de yüreginde tasidigin bu keder denizinin dalgalari kiyiya vurdukça bizim askimiza da hüzün ve keder tasidi. Sulari geri çekildikçe de bizi birbirimizden uzaklastirdi. Simdi seni yolcu ediyorum sevgilim. Kendi açtigin yollardan en uzak denizlere git. Hep özledigin kiyilarla kucaklas. Bende ömrümün sonuna kadar yüregimde paylastigimiz günes isigini, Chunge’nin kumlarini, bembeyaz çakil taslarini ve senin anilarini tasiyacagim. Aldigim her nefeste seni düsünüp senin özleminle yasayacagim.

Bebegim üzerinde bulundugumuz deniz yoluna çok iyi bak. Bir gün yine bu yoldan dogdugun yere döneceksin.

Çok duygusal bir bölümdü. Jang Bo Go 'nun neden sözleri hala aklimda..

[komutan çang]

Evet çok duygusal bir bölümdü Jang BoGo "neden" diyerek öldü Jung Hwa'nin son sözleri aklima hala

[Terry Malloy]

Denizler Imparatoru'nun duygusal olmayan bir bölümü yoktu zaten. Ancak bu bölümün digerleri arasinda büyük bir önemi var. Çünkü ana karakterlerden birisinin ölümü gerçeklesiyor. O da bizler için erdem sembolü olan Jang Bo Go... Ölümüne dek Yeom Yang'in alnina vatan haini damgasi vurdurmaktan ötürü vicdan azabi çeken Jang Bo Go, Yeom Yang'in ihanetini kabullenemedi ki son nefesinde kalbindeki hançerin verdigi korkunç acidan dolayi göz yasi dökerek "Neden?" sorusunu sordu. Yeom Yang ile daha önceleri, karsilastiklari bölümlerde ders verici nitelikte seyler söyleyen Jang Bo Go çok seyi ima edecek bir soruyla son nefesini vermisti. Bu repliklerle dizinin o bölümü yeniden aklima geldi. Zira firsat buldukça o sahneyi açip o sahneyi izliyorum. Ben de kendime hep ayni soruyu soruyorum: Neden?

[taybong]

cankuva:
Bu deniz yoluna iyi bak bebegim!Bir gün bu yoldan dogdugun topraklara döneceksin!!
tek geçerim, ne kadar aglamistim..

[genel vali]

49.bölümde:yeomyang, jung hwa'ya ''sizi sevmek bana çok büyük bir aci verdi,ama biliyorum ki sizi unutmaya çalismak bana çok daha büyük bir aci verir ''bunu yapamam..

[le_chen_woo]

madam yami ve jank hwa arasinda geçen konusma

madam yamiiger kizlar bana görünmemek için köse bucak saklanirdi.ama sen hep farkliydin.Duyduguma göre benden korkuyorlarmis, kalpsiz ve zalim buluyorlarmis...

jank hwa: yaslari daha çok küçük, üzülmenize gerek yok efendim.

madam yami: peki sen benim hakkimda ne düsünüyorsun?açikça söyleyebilirsin..


jank hwa: Ben size aciyorum hanimefendi...

madam yami: hah hahahahahaaa acimak mi? bana aciyorsun ha? hahahahaaa neden? söyle hadi neden aciyorsun bana?

jank hwa: Büyük bir servetiniz ve gücünüz var, ama kimseyi kalbinizle kucakladiginizi görmedim. iste bu yüzden size aciyorum...

madam yami: ......... senden özür dilerim. ben senin için iyi bir anne olmayi istemistim ama görüyorum ki bunun için gereken her seyi yapamamisim. seni öz kizim gibi gördügüm halde, ne sebeble yillar önce evlendirmedigimi düsünüyor musun?

jank hwa: öyle uygun gördügünüz içindir..

madam yami: sadece bencilligimden... yanimda kal diye...

[le_chen_woo]

yeum yang ile bay lee arasinda geçen konusma:

Y.Y: madam yami ile bay seum un anlasamayacagini nerden bildiniz?
Bay lee: Bunu tahmin etmek hiçte zor degil aslinda. ikiside birbirinden kurnaz ve tehlikeli.. su ve yag gibiler , asla karisamazlar.

Y.Y: peki siz hangisisiniz? su musunuz, yoksa sag mi?
bay lee: ben suyla birlikteysem su oluum, yagla birlikteysemde yag olurum..

[sunshine]

Hep aklimda kalan sahnelerden biridir, 25. bölümün sonlarina dogru Jang Bogo Chae Ryung'un yanina giderek lütfen beni kalbinizden silin der, Chae Ryung sasirmistir ve jang bogo'ya minnet duyar onu yeniden uyandirdigina inanir ve jang bogo'nun Elbet bir gün ona dönecegine inanir...

JB- Lütfen beni kalbinizden çikarin

JB- Kendinize sadece sizi sevecek birini bulmaniz daha iyi olur

CR- Evet biliyorum, henüz jang Hwa'yi unutmayi basaramadiniz,

CR- Ama beni degistirdiniz, sayenizde bir is kadini oldum, hatta hayatimda ilk defa biri için dikis dikmek istedim...

CR- Yillar geçipte anilar soluklasinca, kalbinizde de benim içinde küçük bir yer açilacak buna inaniyorum ve o güne kadar sizi bekleyecegim

CR- En büyük istegim yüzünüzün yeniden sevinçle isildadigini ve gülümsediginizi görebilmek...

Çok güzel sözler. Tesekkürler. Sahneler gözümde canlandi. En sevdigim karakter Chae ve JBG'ydu.

[le_chen_woo]

Madam yami ile Basbakan arasinda geçen bir konusma (bölüm 27)

Madam yami :Sizinle tanismak büyük bir onur ekselanslari..
Basbakan:lütfen.. oturun hanimefendi.Adinizi çok duydum, Herkes sizden söz ediyor.. Söyledikleri kadar da güzelmissiniz.

Madam yami:Çok naziksiniz efendim.

Basbakan: Tanidigim pek çok yetkili var amaa size yakin olanlarin daha çabuk yükseldigi dikkatimi çekti, Dogrusu sirrinizi merak ediyorum.

Madam yami:Ekselanslarida lütfedip yakin dostum olurlarsa sirrimi kolaylikla ögrenebilirler

Basbakan:Adimdan baska bir seyim yok, neden benimle dost olmak istiyorsunuz?

Madam yami: Eger bana bu sansi verme nezaketini gösterirseniz, en sadik dostunuz ben olurum.

Basbakan:Haha hah hah hah Ben herkesle öyle kolay kolay dost olan biri degilim.

Madam yamiostlarinizi ne tür insanlar arasindan seçtiginizi sorabilir miyim?

Basbakan: Güç ve servet prangalarindan kurtulmus kisiler arasindan.. Peki ya siz?


Madam yami:aha haha Bana kalirsa, bu dünyada, güç ve servet prangalarindan kurtulabilen yoktur.

Basbakan:Haklisiniz.Bende hayatimin büyük bir kismini bu prangalara vurulmus bir sekilde geçirdim.Ama artik özgür bir insan olarak yasamak istiyorum.Bu yüzdende gözünü para ve güç bürümüs insanlarla , yani sizin gibi insanlarla dost olamam hmhmhahahahahaa hah hah hahhahaa